16 Ekim 2020’de saat 22:31’de Terazi’de bir Yeniay gerçekleşiyor. Bu Yeniay, yaşamımızda dengesiz olduğunu hissettiğimiz veya ‘ölçüsüz’ davrandığımız alanlarda, ahengi ve dengeyi bulmak üzere adımlar atmamız gerektiğine işaret ediyor. Çatışmalara ve anlaşmazlıklara uyumu getirmenin formülü ise, öfkeden, düşüncesizlikten ve bencillikten ziyade, tarafsız, adil ve işbirliğine açık bir yaklaşımda olmak. Bu Yeniay, öncü bir t-karenin parçası; hemen karşısında Koç’ta gerileyen Mars var. Yeniay ve Mars ise, Oğlak’taki kümeleşmeye (Jüpiter-Pluto-Satürn) kare açı yapıyor. Bu üçlü, bu öncü t-karenin fokali konumunda. Koç-Terazi aksı, öteki insanlarla olan ‘sen-ben’, ‘senin isteklerin-benim isteklerim’ ve ‘sen haklısın–ben haklıyım’ çatışmalarına işaret ederken, Oğlak’taki bu sosyal (Jüpiter-Satürn) gezegenlerin ve kolektif gezegenin (Pluto) vurgusu, bu gerilimli ve dinamik enerjiye, dışarıdan bir müdahale gibi.
Kontrolümüz dışında gelişen krizlerin, problemlerin ve çatışmaların çözümüne, kendi isteklerimizi dayatarak, ateşe körükle giderek, kendi istediğimiz sonuçları almak üzere karşımızdakini manipüle ederek, gizli/açık güç savaşlarına girerek, koşulları/şartları plansız bir şekilde ya da “zamanından önce” zorlayarak ulaşamayabiliriz. Hem kişisel hem de kolektif anlamda istekler ve hareketler sınırlanırken, anlamamız gereken şey hepimizin aynı gemide olduğu. Bu açından, Terazi’deki bu Yeniay’ın mesajı, hesap kitap defteri tutmayı ya da gereksiz, artık bize hizmet etmeyen savaşları bırakıp, “herkesin” kazandığı durumlar yaratmak üzere ve uzlaşmaya açık bir şekilde hareket etmek.
Yeniay’ın yöneticisi Venüs Başak’ta, Balık’taki Neptün ile karşıtlık yapıyor. Venüs, Oğlak’taki stelyuma da üçgen, yani uyumlu bir açı yapıyor. Başak’taki Venüs, yukarı da bahsedildiği gibi, sorunları ‘bütünün’ iyiliğini düşünen bir tarzda çözmeye çalışmamız gerektiğini vurguluyor. Bunun bir anlamı da, gereğinden fazla sınırı aştığımız ve artık bize sorun çıkaran bir yerde, küçülmeye, sadeleşmeye gitmek, yani “kendini mütevazileştirmek” olabilir. Neptün karşıtlığı, bize sınırsızlık, kafa karışıklığı, belirsizlik getirebilir; gerçekleri net görmek ve hayatın problemleriyle uğraşmak konusunda sorun yarabilir. Bu açının bir göstergesi de kendini/karşındakini kandırmak ve gerçeklerden ziyade hayallere göre kararlar vermek olabilir. Kafamızda çok büyüttüğümüz ve endişe ettiğimiz şeyler, olduğundan küçük olabilir veya hiç düşünmediğimiz veya önemini gözardı ettiğimiz bir konunun gündeme gelmesiyle, o konuya odaklanmamız da gerekebilir.
“Gerilimin” yüksek olduğu bu Yeniay’da, önemli olan plansız, öfkeli ve dürtüsel hareketlerden kaçınmak, iki düşünüp bir konuşmak ve sadece o an yapabileceğimiz şeylere odaklanarak sabretmek. Fiziksel/ruhsal/duygusal sınırları zorlayarak, kendine aşırı yüklenmek söz konusu ve bu da kendimizi tüketmemize neden olabilir. Merkür’ün Akrep’te gerilediği bu önümüzdeki dönem, içe dönük olarak gözlem yapmak ve bazı şeyleri tekrar değerlendirmek için iyi bir zaman. Bu açıdan, aşırılıkları törpülemek, sadeleşemek ve akışla gitmek oldukça önemli. Bu Yeniay, Sabit yıldızlar Spica ve Arcturus ile de kavuşumda. Bu sabit yıldızlar, Güneş/Ay ile olan kavuşumlarda, sosyal konularda, halkla ilişkilerde, yasal/hukuki süreçlerde şansa, arkadaşlardan gelecek yardıma ve doğru hükümlerde bulunmaya işaret ediyor. Bu yıldızlar, Terazi’deki Yeniay’ın, işbirliği, tarafsızlık ve adil olmak gibi olumlu temalarını yaşamımıza uyguladığımızda, iyi sonuçlar almamıza yardım edebilir…
Gözde Kara