13 Ocak 2020’de gerçekleşen bu Oğlak Yeniay’ı Pluto ile kavuşumda. Üretken ve öncü Oğlak’taki bu Yeniay, hem planlarımız ve hedeflerimiz için verimli bir zemin hazırlıyor hem de Pluto’nun verdiği etkiyle, azim gücünü ve kararlılığı arttırıyor. Seçimler yapmak, kararlar vermek, hedefler koymak ve bu hedeflere tüm zorlu koşullara rağmen, yılmadan ilerlemek ve yaptığımız seçimlerin/kararların sonuçlarıyla bir ‘yetişkin gibi’ yüzleşebilme gücü bu Yeniay’ın temaları. Pluto’nun etkisi, gücü elde tutma, durumları/insanları kontrol etme veya manipüle etme arzusu veriyor dolayısıyla alttan alta en çok kontrol etmeye çalıştığımız alanlarda krize/kayıba yol açan bir etkisi olabilir. Diğer yandan, kişisel gücümüzü/enerjimizi, bizim için gerçekten önemli bir işe odaklanmak, bir durumu iyice anlayarak iyileştirmeye/çözmeye çalışmak ya da kişisel çıkarlardan ziyade ‘kolektifin’, yani etrafımızdaki insanların da yararını gözetmek üzere kullanırsak olumlu sonuçlar elde edebiliriz. Yeniay, ıslah edilmesi ve kökten değiştirilmesi gereken konuları masaya yatırabilir; yaşamımızdaki sarkan/sallantıdaki konular, çatışmalar ve krizler ile ‘alarm’ verecek. Bunlara verilecek cevaplar, direnç göstermek ya da kaçmaktan çok, Oğlaksı bir şekilde kuralları/kaideleri/doğruları takip ederek o durumun gereğini yapmak şeklinde olursa, koşulları daha iyi idare etmek ve daha olumlu sonuçlar almak mümkün olabilir.
Yeniay’ın yöneticisi Satürn Kova’da ve Jüpiter ve Merkür ile kavuşumda; bu kavuşum aynı zamanda Boğa’daki Mars-Uranüs kavuşumuna kare açı; Balık’taki Neptün’e ise altmışlık açı yapıyor. Merkür ve Mars ile birlikte, bu Yeniay’da sosyal (Jüpiter-Satürn) ve kolektif (Pluto-Uranüs-Neptün) gezegenler vurgulanıyor. Dolayısıyla, bizi aşan, kontrol dışı gelişmelerin ve olayların etkisi altında kalıyoruz. Kontrol edemeyeceğimiz veya anlamlandıramadığımız bir karmaşanın veya krizin ortasındaysak da, yapılacak en akıllıca şey bu durumlara vereceğimiz tepkileri/davranışları düzenlemek ve özkontrolümüzü sağlamak olabilir. Daralmanın, sınırlanmanın, istikrarsızlığın ve kargaşanın getirdiği öfkeyi, endişeyi ve karamsarlığı ister istemez hissedeceğiz. Beklenmedik olaylar, haberler ve bilgiler ile planlarımızı/fikirlerimizi değiştirmek isteyebiliriz. Gerçeklerin canımızı sıkacak şekilde açık konuşulduğu konuşmalar yapmak (yıkıcı/acımasız konuşmalar), sonradan pişman olunacak davranışlar sergilemek, öfkeyle patlamak, isyan etmek, iletişimi/ilişkileri koparmak, ihanet, sonu bir yere varmayan adımlar atmak/sözler vermek, uygulanamaz/gerçekdışı planların engellenmesi, yaptığımız bir işin reddedilmesi, otoriteye/kurallara uyma zorunluluğuyla boyun eğmek ve eski-yeni arasında gidip gelmek (arafta kalmak) söz konusu. Merkür ve Mars, içsel gezegenler olarak, bu tutarsız enerjiye zihin ve irade gücüyle karşılık vermemiz gerektiğine işaret ediyor. Net iletişim kurmak, mesajlarımızı/aklımızdakileri doğru/yalın bir şekilde iletmek, kaçmadan işin doğrusunu/gereğini yapmak, kişisel gücü doğru kullanmak ve en önemlisi zor durumlarda metaneti korumak/sabretmek oldukça önemli. Yeniay-Neptün açısının getirdiği formül ise, değiştiremediğimiz koşullar ve olaylar için kabullenicilik geliştirmek. Bir durumu, içsel olarak direnmeyi bırakıp, olduğu gibi tüm gerçekliğiyle kabullendiğimizde, onu nasıl çözebileceğimize dair daha farklı bir yol bulmamız mümkün olabilir. Eskiye, yeni gözlerle bakmak üzere algımızı değiştirmeyi deneyebiliriz…
Gözde Kara