KOVA’DA YENİAY

11 Şubat 2021’de Türkiye saatiyle 22:05’te 23 derece Kova burcunda bir Yeniay gerçekleşiyor. Yeniay, şu an yaşamdaki yerimizi bir ‘gerçeklik testinden’ geçirerek yeni niyetler ve hedefler belirmek için iyi bir zaman. Yeniay haritasında, Kova burcunda altı gezegenden oluşan bir kümeleşme var; geri hareketteki Merkür Yeniay ile geniş bir orbla da olsa kavuşum yapıyor ve bu kavuşum, Boğa’daki Mars’a kare açı yapıyor. Gezegenler, Oğlak’taki Pluto ve Balık’taki Neptün dışında, Kova’da altı, Boğa burcunda iki (Mars ve Uranüs) olmak üzere Sabit burçlarda toplanmış durumda. 28 Ocak’ta Aslan’da gerçekleşen Dolunay’da da Venüs’ü saymazsak (Oğlak’taydı), yine sabit vurgusu güçlüydü. Sabit burçlar, öncü burçların başlattığını sağlamlaştırır ve istikrar kazandırır. Gölge yönüyle,metotlarını ve düşüncelerini değiştirmek istemez ve yerini birazcık bile sarsacak bir rüzgarla karşılaştığında, elindekilere daha fazla sarılarak inatlaşır. Gerileyen Merkür, ‘eski defterleri’ karıştırmamıza neden oluyor. Bu hafta yaptığı açılarla ve bu Yeniay’da da oldukça etkili olduğunu düşünürsek, eski anlaşmazlıklar ve zamanında çözülmemiş birçok problem gündemimize geliyor ve bizi bunları yeniden düşünmeye/değerlendirmeye davet ediyor.

Yeniay öncesi (10 Şubat) Merkür’ün Mars ile yaptığı kare açı, kendimizi zihinsel gerilimin, öfkenin ve fikir çatışmalarının ortasında bulabileceğimize işaret ediyor. Sabit burç vurgusunun gölgelerini hatırlarsak, huzursuzluğun kaynağı, sabit fikirlilik ve dar kafalılık olabilir. Fikrimizi, alanımızı, özgürlüğümüzü, sahip olduklarımızı ve maddi/manevi değerlerimizi savunmak ve ‘muhafaza etmek’ oldukça önemli olduğundan, en ufak bir ‘uzlaşmada’ veya ‘değişim teklifinde’ elimizdekileri de kaybedecekmişiz gibi korkabiliriz. Bu yaklaşım ‘paylaşımı’ azalttığı gibi, yalnızlık duygusunu, mesafeyi arttırır ve olayların çözümünü de imkansız hale getirebilir. Yeniay ile aynı gün, Kova’da Venüs-Jüpiter kavuşumu da gerçekleşecek. Ardından ise 13 Şubat’ta Merkür-Venüs kavuşumu olacak. İki Uğurlu gezegenin (Venüs-Jüpiter) yaptığı bu açılar, ilişkilerdeki ve iletişimdeki anahtarın nezaket, hoşgörü, tatlı dil ve tahammül olduğunu söylüyor. Bu da bir çok alanda, düşüncelerimizi ve yaklaşımlarımızı esnetmemiz gerektiğine işaret ediyor. Katılaşmak, daha fazla kırgınlığa ve hayalkırıklığına yol açabilir. Venüs, ‘ölçülülüğü’, Jüpiter ise ‘iyimserliği/hoşgörüyü’ temsil eder. Ayrıca bu Yeniay ile birlikte, ölçüyü kaçırdığımız, bize ve özdeğer duygumuza zarar veren konuları da değerlendirmeye başlayabiliriz.

Boğa’da ve Kova’daki gezegenlerin ‘son düzenleyicisi’ ve geleneksel yöneticisi Satürn Kova’da, öncelikle değişim, bilinen/alışıldık olandan özgürleşme, korunaklı bildiğimiz alanlardan ayrılma konusunda ‘korku’ ve endişe verebilir. Bu korku da yersiz değildir, çünkü hazırlıklı olmak ve bir B planımızın olmasını isteriz. Bu açıdan, sizin için önemli ve önemsiz konuları ayırmanız ve yaşamın şu anda önünüze getirdiği en ‘öncelikli’ ve ‘acil’ şeyler nelerse, onlara odaklanmanız ve planlama yapmanız önemlidir. Yaşamınızda ‘sarkan’ konuları sağlamlaştırmadan, yapılan başlangıç ya da değişim de gerçekçi ve verimli olmayabilir. Modern yönetici Boğa’daki Uranüs tabiki rahat durmayacak; 17 Şubat’ta gerçeleşecek, gökyüzündeki mevcut düzeni yöneten bu iki gezegen – Satürn ve Uranüs – arasındaki kare açıya doğru gidiyoruz. Açı bu sene boyunca etkili olacak. (Şubat-Haziran-Aralık) Bu iki gezegenin enerjisi birbirinden çok farklı, dolayısıyla bunların arasındaki kare, oldukça baskıcı ve zorlayıcı olacak. Genel anlamda düşündüğümüzün aksine, yani plan dışı ve beklenmedik olayların etkisinde kalabiliriz. Satürn’ün yönettiği, denetlediği ve kural koyduğu şeylere, Uranüs’ün cevabı ‘başkaldırı’ olacak. Eski-yeni dengesini sağlarken, yaşamımızın genel yapısına uymayan bir çok şeyi geride bırakacağız. Ani/yıkıcı değişimlerle karşılaşmak istemiyorsak da, yaşamın akışını iyi izlemek ve ‘gönüllü’ olarak değişime iştirak etmek akıllıca olabilir…

Gözde Kara