Diğerleri sadece boş bir kayıktır, öfke içimde yatar….
5 Haziran 2020’de 22:13’te 15 derece Yay’da bir Ay tutulması gerçekleşiyor. Etkisi 6 ay kadar süren Ay tutulması, hayatımızın bazı alanlarında olayların da apaçık göründüğü ve su yüzüne çıktığı bir döneme de işaret ediyor. Tutulmada fokalinde Balık’taki Neptün-Mars olan değişken bir t-kare hakim. Bu fokale İkizler’de geri hareketteki Venüs-Güneş kavuşumu ve Yay’daki Ay kare açı yapıyor. T-kare, kararsız, huzursuz ve yönelimsiz olabilecek bir enerjiyi gösteriyor. Ay’ın yöneticisi Jüpiter düşük konumda olduğu Oğlak, yine geri hareketteki Pluto ile kavuşuyor. Bu tutulmaya eşlik eden gezegenler geri harekette dolayısıyla içe yönelen ve bastırılan bu enerjinin çıkış yolu bulmaya çalışacağını ve bunun dışavurmunun da şiddetli olabileceğini gösteriyor. T-karenin fokal gezegenleri Balık’taki Mars-Neptün, “pasif-agresifliğe” yani hareketin, mücadelenin, dürtüselliğin ya da öfkenin doğru kanalize edilememesine ve dolaylı ifade edilmesine işaret ediyor. Öfkemizin gerçek nedenine, kökenine yönelip onu anlamaya çalışmak yerine öfkemizi çıkaracağımız insanlar aramak, bunu en yakınımızdakine yöneltmek ya da bize zarar verecek davranışlarla sonradan pişman olmak söz konusu olabilir. Bu bir şeyi aşırı derecede yapmak, yani bağımlılık geliştirmek şeklinde de kendini gösterebileceğinden, dozu ayarlamak çok önemli. Ayrıca mücadelelerimizi de doğru seçmemiz gerekiyor çünkü kendimizi hiç hayrımıza olmayan birşeyler için mücadele verirken bulabiliriz. Bu açıdan birşeyi tepki vermeden önce doğru bilgilendiğimizden ve o konuyu tam olarak kavradığımızdan emin olmamız ve varsayımlarla hareket etmememiz gerekiyor.
Tutulmada ayrıca Venüs ve Güneş kavuşumunun yöneticisi Yengeç’teki Merkür, Koç’taki Kayron’a (Chiron) kare açı, Boğa’daki Uranüs’e altmışlık, Balık’taki Mars-Neptün kavuşumuna üçgen ve asteroid Ceres ile de dar bir orbla üçgen açı yapıyor. Sözleri “nasıl” ifade ettiğimiz ve “nasıl” algıladığımız oldukça önem kazanıyor. Buluttan nem kaparak ve aşırı duygusallıkla hem kendimizi doğru ifade edemeyebilir hem de karşımızdakini anlamayabiliriz. Merkür’ün tutulmadaki bu vurgusu, her türlü ilişki modelinde görmezden gelinen ya da söylenmeyen gerçeklerin ifadesine işaret edebilir. Açık ve belki çocukça davranmamıza neden olabilecek deneyimlerde de, zarar verici ve yaralayıcı olmaktan ziyade kabullenici ve merhametli olmak önemli. Büyüten, besleyen ve iyileştiren bir prensibi temsil eden Asteroid Ceres ile Merkür kavuşumu, sözlerin “iyileştirici” gücünü hem içsel hem de dışsal iletişimimizde kullanabileceğimize işaret ediyor. Belki bir çatışmada ya da durumda gösterdiğimiz anlık bir sabır ya da tek bir olumlu söz o anın atmosferini değiştirmemize ve o duruma “doğru yanıt” vermemize yardımcı olabilir.
Bu anlattıklarımı bu Zen hikayesi çok güzel özetler… Keşişin biri kayığında oturmuş, saatlerdir sessizce meditasyon yapıyordur. Birden su hafifçe dalgalanmaya başlar ve başka bir kayık keşişin kayığına hızla çarpar. Meditasyonunun yarım kalmasını istemeyen keşiş gözlerini kapalı tutar ama içinde bir öfke dalgasının yükseldiğini hisseder çünkü rahatsız edilmiştir. Bu öfke ile gözlerini açar ve tam diğer kayıkçıya bağırmak üzereyken kayığın boş olduğunu görür. Muhtemelen kayık başıboş halde nehirde ilerlemiş ve onun kayığına çarpmıştır. Diğerleri sadece boş bir kayıktır, öfke içimde yatar….
Gözde Kara
Kaynaklar: *Astroloji Dersleri, Barış İlhan *Asteroid Tanrıçalar, Demetra George&Douglas Bloch