Bu hafta Akrep’teki Merkür’ün açıları bir hayli zorlayıcı. Geçen ay, 10 Ekim’de Terazi’de gerçekleşen Merkür-Mars kavuşumu bu sefer 10 Kasım’da Akrep’te gerçekleşecek. Aynı gün Merkür ile Satürn (Kova’da) arasındaki kare açı da kesinleşecek. Dahası 13 Kasım’da, Merkür, Boğa’daki Uranüs ile karşıtlık yapacak. Bu açılar, zihinsel gerilimi/günlük trafiği arttıracak, huzursuzluğa/çatışmaya neden olacak, iletişimde, ulaşımda, haberleşmede, her türlü eğitim/öğretim sürecinde ve anlaşmalarda problemlere ve aksaklıklara yol açacak nitelikte. Akrep’teki Merkür- Mars kavuşumu, birçok konuyu ‘derinlemesine’, hızla ve belki de aynı anda düşünmek/halletmek zorunda olacağımıza işaret ediyor. Bu hafta kendimizi oldukça yorgun hissedebiliriz. Merkür-Satürn karesi (Akrep-Kova), planlarda gecikmeler, zihinsel dayanıklık ve sabır isteyen işlerin halledilmesi, disiplin/zaman gerektiren zorlayıcı çalışmalar, karamsarlığa sürükleyen engeller/gecikmeler, profesyonel anlamda sorunlar, fazladan yüklenilen sorumluluklar, depresif düşünceler, soğuk/mesafeli iletişim ya da hiç iletişim kuramamak şeklinde kendisini gösterebilir.
13 Kasım’da gerçekleşecek Merkür – Uranüs karşıtlığı ise, bir ‘kutupsallık’ açısı olarak, meydan okumalar şeklinde şeklinde tezahür edebilir. Kare açıların getirdiği (11 Kasım’da Mars-Satürn karesi de var) içsel veya dışsal baskının sonucu olarak, düşüncelerimizi ve duygularımızı pat diye, filtresiz ifade edebiliriz. Acımasız dürüstlük, kopartıp atan/keskin ifadeler, şok edici/sarsıcı gerçekler veya haberler, anlaşılamama hissi, dinlemeye/anlamaya yanaşmamak ve planları/kararları değiştiren ani gelişmeler söz konusu olabilir. Aklın gezegeni Merkür’ün zorlayıcı etkiler aldığı bu hafta, kritik görüşmeleri yapmak ve önemli kararlar vermek için uygun olmayabilir.
Merkür’ün düzenleyicisi Mars, 11 Kasım’da Satürn’e kare açı yapıyor. İki ‘Uğursuz’ gezegen de kendi yöneticiliklerinde ve güçlü dolayısıyla aralarındaki tansiyonu ve çekişme enerjisini daha güçlü hissedeceğiz. Bize sıkıntı veren şeylerin fazla, keyif veren ya da ihtiyaç duyduğumuz şeylerin ise ‘kıt’ olduğu duygusuyla, kendimizi elimizde bir çekiçle sert ve taş bir duvara ‘boşu boşuna’ vuruyormuşuz gibi hissedebiliriz. Burada Satürn’ün vermek istediği ders, kendimizi o an rahatlatmak adına kısa süreli sonuçlara odaklanmak olmayabilir. Bu açının getirdiği sınırlamanın amacı, bizi uzun vadeli ve etkili sonuçlar alabilmek için, yaşamımızın bazı alanlarını yapılandırmamız, yani en iyi şekilde inşa etmemiz gerektiğidir. Bu, kendimize gerçekten en çok neyi istediğimizi, ‘önceliklerimizin’ neler olduğunu sormamız ve gerçekten bizim için önemli olan şeylere odaklanmamız anlamına gelebilir. ‘Satürn’ün ödüllerini’ almak için, kararlı, azimli ve en önemlisi sabırlı olmak gerektiğini unutmamak gerekir.
Bu haftanın tek uyumlu açısı, 12 Kasım’da kesinleşecek Akrep’teki Güneş ile Balık’taki Neptün arasındaki üçgen açı. Su burçlarındaki bu açının neyseki yatıştırıcı ve iyileştirici bir etkisi var. Duyarlılığımızın artmasıyla birlikte, etrafımızdaki ufak nüansları daha kolay hissedebilir ve karşımızdakilerin düşüncelerini ve duygularını anlamak kolaylaşabilir. Bu açı genel anlamda, zorlandığımız noktalarda, empati duygusunu devreye sokmamıza ve anlaşmazlıkların tatlıya bağlanmasına yardım edebilir. Akrep’teki Güneş’in düzenleyicisi Mars, Satürn’e kare açı yapıyorken ‘anlayışlı’ olmakta zorlansak bile, Güneş-Neptün üçgenini, zorlu koşullarda karşımızda belirecek ve bize moral/destek verecek bir yol gösterici olarak düşünebiliriz. Ayrıca, başkaları için bu yol gösterici ‘ışık’ siz de olabilirsiniz…
Gözde Kara ©
@astrolog_gozdekara