Bu haftaya, 2 Mart’ta 12 derece Balık’ta gerçekleşen Yeniay ve Yeniay haritasındaki açılar damgasını vuruyor. Yeniay, geleneksel düzenleyicisi Jüpiter ile kavuşumda (Güneş–Jüpiter kavuşumu 5 Mart’ta kesinleşiyor). Modern yöneticisi Neptün de Balık’ta ve Balık burcunun etkisini fazlaca hissediyoruz. Olumsuz anlamda, belirsizlik, ne yöne gideceğini veya ne istediğini bilememek, akıl karışıklığı, dışsal koşullara aşırı duyarlılık, kolay etkilenebilirlik, çaresizlik hissi, aşırı iyimserlik veya şansına aşırı güvenerek yanlış adımlar atmak, birçok anlamda ‘sınırları’ aşmak (sınırsızlık), boş vaatler verme veya yapabileceğinden fazlasına söz verme eğilimi gibi temalar söz konusu. Diğer yandan, Yeniay- Jüpiter kavuşumu, özgüvene ve iyimserliğe işaret ediyor. Yaşamın birçok alanında ‘gelişime’ odaklanabiliriz. Ayrıca ‘içsel’ yön duygumuz ve hüküm verme kabiliyetimiz ‘güçlü’; dolayısıyla olayları/deneyimlerimizi doğru değerlendirmek ve kendi lehimize kararlar vermek kolaylaşabilir. Ayrıca, zihinsel ve ruhsal anlamda ufkumuzu açacak bilgilere ve deneyimlere açık olabiliriz. Bu açının diğer tezahürleri ise, hoşgörü ve yüce gönüllülük. Bazı önyargıları kırmak, katı prensipleri/inançları/hükümleri esnetmek ve bizden ‘farklı’ olanı kabullenmek, motivasyonumuzu yükseltmemizde ve enerjimizi doğru/yapıcı bir şekilde kanalize etmemizde yardımcı olabilir.
Yeniay, Boğa’daki Uranüs’e altmışlık açı yapıyor ve yine aynı gün (2 Mart’ta) Kova’daki Merkür–Satürn kavuşumu kesinleşiyor. Oğlak burcundaki kümeleşme ve Satürn etkisi (Satürn, Oğlak’taki Venüs’ün Mars’ın, Pluto’nun ve Kova’daki Merkür’ün düzenleyicisi), Yeniay’ın getirebileceği aşırı özgüven, abartı ve sınırsızlık gibi temaları ‘kısıtlar’ nitelikte. Aşırı açıldığımızı hissettiğimiz noktada, sağduyu ve gerçekçilikle geri çekilme eğiliminde olabiliriz veya dışsal koşullar/insanlar bize ‘sınır’ koyabilir. Yeniay’ın etkilerini, aslında gösterdiğimiz tutuma bağlı olarak olumlu ya da olumsuz anlamda hissedebiliriz. Satürn, işin ‘gereğini’ kuralına göre yaptığınız, sorumluluklarınızı yerine getirdiğiniz, emek sarf ettiğiniz sürece ve Jüpiter ise etik/doğru davrandığınız sürece sizi ödüllendirebilir. Merkür–Satürn kavuşumu, etraflıca düşünerek, planlı ve sistematik bir şekilde ilerleme eğiliminde olacağımıza işaret ediyor. Zihinsel motivasyonumuz ve kararlılığımız yüksek olabilir. Olumsuz anlamda, Balık burcu etkisinin getirdiği kaos ve çaresizlik duygusuna, karamsarlık, olumsuz ve korku dolu düşünceler eşlik ediyor. Dolayısıyla, korkuyla geriye çekilerek en kötüsünü bekleyebilir ve en önemlisi ‘kurban bilinciyle’ içinde bulunduğumuz her durum için başkalarını eleştirme, suçlama eğiliminde olabilir ve ‘pasif’ bir şekilde ‘kurtarılmayı’ bekleyebiliriz. Satürn etkisi, kafanızı en çok kurcalayan veya en çok korktuğunuz konuların azimle üzerine gitmeniz ve gerekirse destek almanız gerektiğine işaret edebilir. Yeniay’ın Uranüs ile yaptığı altmışlık açıyla, problemleri çözmek için farklı yaklaşımlara ve yöntemlere açık olunabileceğini gösteriyor. Alışıldık rutinimizden çıkıp yeni bir şeyler denemek konusunda kendimizi daha rahat hissedebileceğimiz gibi, bireysel güce veya kişisel amaçlara hizmet eden ‘kopuşlar da” (kendi yoluna gitme isteği) yaşayabiliriz.
Yeniay haritasında ayrıca, 3 Mart’ta kesinleşecek iki önemli açı göze çarpıyor: Oğlak’ta üçüncü kez gerçekleşecek Venüs–Pluto kavuşumu ve Mars-Pluto kavuşumu. Bu açıların sonrasında 6 Mart’ta Venüs ve Mars Kova burcuna geçiyor. Venüs/Mars –Pluto kavuşumları, yaşamda şu anda en çok ‘kontrol etmek’ veya ‘güç sahibi olmak’ için çaba sarf ettiğimiz alanlarda hem destekleyici hem de zorlayıcı olabilecek deneyimler yaşayabileceğimize işaret edebilir. Kavuşum açısı kendisini olumlu/olumsuz olarak gösterebilir. Pluto’nun getirdiği yoğunlukla/krizle baş etmek için, daha kararlı ve azimli davranarak bir problemi kökünden çözebilir ya da krizin getirdiği duygusal baskıyla yanlış adımlar atıp (kendine veya çevreye karşı ‘yıkıcı’ davranarak) maddi/manevi anlamda kayıplar yaşayabiliriz. Bu açıların verdiği öğüt, ‘Duygularını, öfkeni ve dürtülerini kontrol et ve enerjini boşa harcayan, seni aslında zayıflatan ‘güç’ savaşlarından kaçın’ şeklinde. Öz kontrol, temkinlilik, sabır, mücadeleleri ‘doğru’ seçmek buradaki anahtar ifadeler. Bu şekilde önümüze çıkabilecek krizleri de etkin bir şekilde idare edebiliriz. Venüs’ün ve Mars’ın, ‘eril’ bir hava burcuna, Kova’ya geçmesiyle birlikte, öncelikle gökyüzündeki içe dönük ve pasif ‘dişil’ prensip vurgusu biraz daha kırılacak. Buradaki Merkür, Venüs, Mars ve Satürn’den oluşan kümeleşme ile birlikte, daha dışa dönük, sosyal, aklı ve iletişimi seven bir ifade güç kazanıyor. Öncelikle, bizim için nelerin/kimlerin ‘değerli’ olduğu, ilişkiler, olaylara/ insanlara dair fikirlerimiz, hareket etme/mücadele etme tarzımız, bunların hepsi esaslı bir akıl ve gerçeklik süzgecinden geçebilir(Satürn bu gezegenlerin düzenleyicisi). Bu konulara dair bakış açımızı değiştirecek gelişmeler yaşayabiliriz. Ayrıca Kova’daki bu stelyum, daha fazla düşünce, hareket ve ‘seçme’ özgürlüğüne ihtiyaç duyacağımıza ve ‘dışsal’ olduğu kadar ‘içsel ‘bir özgürleşme sürecinden de geçebileceğimize işaret ediyor…
Gözde Kara©
@astrolog_gozdekara