Bu haftaya Boğa’da gerçekleşen Merkür-Venüs kavuşumuyla başlıyoruz. Bu iki gezegenin Uranüs (Boğa) ve Satürn (Kova) ile olan açılarının etkisi hala sürüyor. Boğa’nın istikrar, güvenlik ve konfor duygusunu sarsan bir süreçten geçiyoruz; Uranüs, ‘öngörülemez’ ve ani değişimleri getirerek bizi alternatif yollar bulmaya zorlarken, Satürn ise bu süreçte çözmemiz gereken konuları teker teker bize hatırlatıyor. Bu konuları algılayış şeklimiz ise, aşmamız gereken ‘engeller’ veya sorumluluklar/görevler/zorunluluklar şeklinde. Merkür-Venüs kavuşumu haftanın zorlayıcı enerjisine bir miktar uyum ve harmoni getiriyor. Zihnimizi, düşüncelerimizi ve kullandığımız dili yumuşatıyor ve güzelleştiriyor. Fakat bu açının etkisini 27 Nisan’da Akrep’te gerçekleşen Dolunay’da, Uranüs-Satürn karesinin ‘gerilimiyle’ hissedeceğiz, çünkü Merkür-Venüs, bu iki gezegenle yaptıkları açılarla Dolunay’a dahil oluyorlar.
12 Nisan 2021’de Koç’taki Yeniay’da başlattıklarımıza, Dolunay açıklık/netlik getirecek. Boğa’da Güneş-Merkür-Venüs-Uranüs kavuşumda; Akrep’teki Ay’ın geleneksel yöneticisi Mars Yengeç’te ‘düşük’ konumda; diğer yönetici (modern) Oğlak’taki Pluto ise, gerilemek üzere duracak. Boğa’daki ‘kümeleşme’ ve Akrep’teki Ay, Kova’daki Satürn’e kare açı yaparak sabit bir t-kare oluşturuyor. Dolunay geçen haftadan beri zorluk yaşanan konuları (sevgi, para, ilişkiler, iletişim, haberleşme, ulaşım vb.) doruğa taşıyor. Çatışmaların/problemlerin kaynağı, bir zamanlar bize maddi/manevi güvenlik duygusu veren ve kullanışlı gelen şeylerin (özellikle değer kavramlarımızın) şekil değiştirmesi, anlamını/değerini yitirmesi ve bunun yarattığı kapana kısılmışlık duygusu ve endişe. Ay Akrep’te ‘Yanık Yol’da’. Ay’ın burada olması geleneksel anlamda uğursuz, öngörülemez ve yıkıcı olarak değerlendirilir. Endişeye, korkuya ve zorluğa işaret eder. Ay’ın kendi yöneticisi ve dekan yöneticisi Mars’ın güçsüz konumu (Yengeç), karşımıza çıkan şeylere anında müdahale etmekte ve etkin bir mücadele vermekte zorlanacağımızı gösteriyor. (Mars, Kova’daki Jüpiter ile üçgen açısını sürdürse de, orb dışı ve etkisi az) Diğer yönetici Pluto ise, 29 Nisan’a kadar durağan. Durağan gezegen, olayların yönünü bir anda değiştirebilecek bir güce sahip ve ‘kritik’ gelişmelerin olduğu bir döneme işaret edebiliyor. Satürn’ün fokalde olduğu Sabit t-kare, durağan Pluto’nun neden olabileceği saplantı, inat ve kontrol gibi temalarda aşırıya kaçma eğilimini gösterebilir. Kökten değiştirmemiz, iyileştirmemiz veya yenilememiz gereken mevzuların karşımıza çıkış şekli maddi veya duygusal krizler şeklinde. Boğa-Akrep aksı, maddi/manevi kaynaklar, kişisel/ortak değerler, kendine yeterlilik/bağımlılık, ihtiyaçsız görünmek/ihtiyaçlı hissetmek, güç vermek/güç almak, yapmak/yıkmak gibi temaları gündeme getirecek. Akrep, kayıpla bağlantılı bir burç olduğundan, bunu çok yönlü düşünebiliriz. Değer kaybı, ilgi kaybı, sevgi kaybı, zevk kaybı, iştah kaybı, para kaybı vs. Gerçekten bize ‘ait’ olmayan şeyler gidebilir. Fokaldeki Satürn’ün mesajı da kendimize/yaşamımıza artık uymayan şeyleri reddetmek, terk etmek ve yatırımlarımızı gerçek değerlerimize yapmak.
30 Nisan’da Boğa’da Güneş-Uranüs kavuşumu kesinleşecek. Dolunay’ın Uranüs etkisini en fazla bu zaman hissedebiliriz. Bu kavuşum, istikrarsızlığın getirdiği, gerilimi ve huzursuzluğu arttırabilir. Gidişatın/planların ani değişimi ve istenmeyen gelişmeler söz konusu olabilir. Bu sürece verilebilecek en güzel yanıt, probleme/kendimize dışarıdan bakabilmek (Objektif bakış) ve gözlem. Merkür, 30 Nisan’da Neptün ile altmışlık, 2 Mayıs’ta Pluto ile üçgen açı yapacak. Bu uyumlu açılar gösteriyor ki (Haftanın başındaki Merkür-Venüs kavuşumunu da düşünürsek), elimizdeki en büyük güç, merhametli, yapıcı, iyileştirici ve sabırlı ‘iletişim’. Merkür-Pluto üçgeni, sabrı, zihinsel keskinliği, konsantrasyonu ve kararlılığı arttırıyor. Zihinsel güç ve özdenetim, yaşamımızı da etkin bir şekilde idare etmemize yardım edebilir. Ayrıca konuların özünü/aslını anlayabilmek ve problemleri kökünden çözebilmek de mümkün…
Gözde Kara
Instagram.com/gozdekara_astrolog
