Bu haftaya 25 Ekim gecesi Akrep’te gerileyen Merkür’ün Güneş ile yaptığı kavuşumla başlıyoruz. Bu kavuşum, geri hareket döneminde gerçekleştiğinden, eskiye yönelik olarak, yani ‘geriye’ dönerek aklımıza takılan bir konunun/problemin derinine inmek ve kavramak söz konusu olabilir. Merkür, 28 Ekim’den 3 Kasım’a kadar bir hava burcu olan Terazi’de gerilemesine devam edecek. Burada Merkür Terazi’nin tarafsızlık, rasyonellik, objektiflik ve diplomasi gibi ifadelerinde zorlanacak. Söylediklerimiz ya da iletişim şeklimiz, anlaşmazlığa ve yanlış anlaşılmalara neden olabilir, dolayısıyla işbirliği yapmak veya uyumu sağlamak zorlaşabilir.
28 Ekim’de Venüs de ‘düşük’ konumda olduğu Başak burcundan çıkarak kendi yöneticiliğinde, dolayısıyla ‘güçlü’ konumda olduğu Terazi’ye geçecek. Aynı gün Venüs’ün eşliğinde yeniden Terazi’ye geçen Merkür (Venüs aynı zamanda Merkür’ün de yöneticisi), bizi Akrep’in ‘içe dönük’, duygularla güdülenen ve saplantılı olabilecek zihinsel enerjisinden şöyle bir çıkartıp, biraz daha akılcı, iletişime ve uzlaşmaya daha açık bir şekilde düşünmeye sevk edecek. Fakat geri hareketin getirdiği aksaklıklar, çatışmalara neden olabileceğinden, işbirliği ve barış için biraz daha beklememiz gerekecek. 1 Kasım’da Merkür Terazi’de gerilerken bir kez daha Satürn ile kare açı yapacak. Merkür’ün geri hareketteyken yaptığı bu kare açı, zihinsel süreçlerde ve tüm iletişim kanallarında, daha da fazla baskıya ve engele neden olacağından, birçok kararı ya da değerlendirmeyi ertelememiz gerekebilir. 3 Kasım’da Merkür’ün ileri hareketine yeniden başlamasıyla birlikte bu zorlandığımız alanlarda gerekli düzenlemeleri yapmaya başlayabilir ve yeni kararlar alabiliriz.
31 Ekim’de ise 8 derece Boğa’da bir Dolunay gerçekleşecek. ‘Uranüs’ etkisindeki bu Dolunay’da, Ay, Boğa’daki Uranüs ile kesin kavuşum; Akrep’teki Güneş’leyse kesin karşıtlık açısı yapıyor. Boğa-Akrep karşıtlığı, karşımıza çıkacak olaylara/deneyimlere verdiğimiz ‘yanıta’ bağlı olarak, hem yapıcı hem de yıkıcı olabilecek bir enerjiyi gösteriyor. Maddi/manevi güvenlik ihtiyacıyla sağlamlaştırmak ve istikrar getirmek istediğimiz yerlerde, bazı krizler yaşamamız olası. Uranüs işin içinde olduğundan, bunların karşımıza çıkış şekli ani ve beklenmedik bir şekilde olabilir. Bu Dolunay, bazı değer yargılarımıza bakış açımızı tamamen değiştirecek ya da bizi bilinen/alışıldık bazı zihinsel ya da duygusal kalıplardan özgürleştirecek deneyimleri önümüze getirebilir. Yaşayabileceğimiz huzursuzluk ve gerilim, düşüncesiz davranışlara ve kontrolsüz tepkilere neden olacağından, böyle durumlarda olaylarla/insanlarla aramıza mesafe koyarak bir ‘gözlemci’ gibi davranmak, o konularla ilgili olarak ne tür yenilikler/düzenlemeler yapmamız gerektiğiyle ilgili bize doğru bir perspektif kazandırabilir. Merkür’ün de 3 Kasım’a kadar geri harekette olduğunu düşünürsek, Dolunay’ın ayna tuttuğu konuları ele alırken ‘yapıcı’ olmak istiyorsak, sabit fikirli davrandığımız bir konuda ‘yeni/orijinal’ bir fikre ya da bakış açısına açık olmak, sular durulana kadar da sakin ve sabırlı davranmak oldukça önemli…
Gözde Kara