31 Ekim 2020’de saat 17:50’de Boğa’da bir Dolunay gerçekleşiyor. Bu Dolunay Uranüs etkisinde. Boğa’daki Ay, Uranüs ile kesin bir kavuşum, Akrep’teki Güneş ileyse kesin bir karşıtlık yapıyor. Boğa- Akrep aksı, yapıcılık-yıkıcılık, yaşam-ölüm, huzur-kriz ve maddi/psikolojik güvenlik ihtiyacı gibi temaları vurguluyor. Uranüs, ‘bilinen’ maddi ve manevi güvenlik yapılarını sarsarken, istikrarı ve huzuru da bozuyor. Alışıldık olan herşeyden ‘özgürleştiren’ Uranüs’ün, sağlamlaştırma peşinde ve sabit nitelikteki iki burçtaki (Boğa-Akrep) bu etkisi, özellikle değişmekte en çok direnç gösterdiğimiz yerleri hedef alıyor. Bu Dolunay, inatla ve sabit fikirlilikle savunduğumuz ve kaybetmekten en çok korktuğumuz şeyler ile ilgili olarak ani değişimlere işaret edebilir. Uranüs, ‘öngörülemez’, yani önceden kestirilemeyen bir enerjiyi temsil ettiğinden, finansal, fiziksel ya da duygusal olarak huzursuzluğumuz artabileceği gibi, bu konularla ilgili olarak saşırtıcı deneyimler/krizler de yaşayabiliriz. Aynı zamanda, değer yargılarımızı, yani nelerin bizim için gerçekten değerli nelerinse değersiz olduğunu sorguladığımız bir dönem de olabilir. Sahip olduğunu düşündüğümüz fakat temeli sağlam olmayan şeyler, Uranüs’ün getirdiği değişim rüzgarından nasibini alabilir. Bu değişime, başkaldırıyla ve dürtüsellikle değil de, olaylarla arasına mesafe koyabilen bir ‘gözlemci’ olarak cevap verebilirsek, problemleri çözmemiz daha kolay olabilir.
Dolunay haritasında, Koç’ta geri hareketteki Mars, Oğlak’taki Pluto ve Jüpiter ile kare açı yapıyor. Koç’taki Mars’ın fevri ve atılgan enerjisi, gerileme nedeniyle daha ‘içe dönük’ bir şekilde ifade buluyor. Yaptığı bu kare açılar ise, hali hazırda Uranüs’ün getirdiği gerilimi daha da arttırıyor. İçsel çatışmanın, huzursuzluğun ve öfkenin dışa vurumu, aşırı uçlara gitme eğiliminde olabilir. Ölüm-kalım meselesi halinde verilen güç savaşları, mücadele edeyim ya da hakkımı savunayım derken ölçüyü kaçırmak/sınırı aşmak, ‘adalet’ ya da ‘hak-hukuk’ adı altında kin tutmak/intikam almaya çalışmak, pasif-agresif savaş (Alttan alta taktiklerle zarar vermeye/alt etmeye çalışmak), sonradan pişman olacak bir şekilde dürtüsel/düşüncesiz/yıkıcı davranmak ve gizli bir öfkenin/düşmanlığın açığa çıkması söz konusu olabilir. Dolunay ile aynı gün, Terazi’de gerileyen Merkür ile Oğlak’taki Satürn arasındaki kare açı da kesinleşiyor. Bu kare açı, korku dolu, depresif ve karamsar düşünecelere işaret ediyor. Kısıtlamanın ve sansürün gezegeni Satürn, zaten gerileyen ve dolayısıyla “güçsüz” olan Merkür’ün düşünceleri ifade etmek, doğru muhakeme yapmak, tarafsızlık, objektiflik ve bir konuyu her yönüyle değerlendirebilme gibi özelliklerini baskılıyor. Olaylara dar bir bakış açısıyla bakmak söz konusu olabileceği gibi, kuruntularla durumları olduklarından kötü görmek, dolayısıyla çözüm üretmek konusunda da yetersizlik hissiyle kendimizi sınırlandırmak söz konusu olabilir. Bu Dolunay, ani bir şekilde müdahale etmemiz veya tüm ciddiyetimizi toplayarak halletmemiz gereken konulara ışık tutabilir…
Gözde Kara