BALIK’TA DOLUNAY

2 Eylül 2020’de sabah 08:22’de 10 derece Balık’ta bir Dolunay gerçekleşiyor. Bu Dolunay’da Boğa’da geri hareketteki Uranüs’ün uyumlu açıları etkili. Başak’taki Güneş’e üçgen; Ay’a ise altmışlık açı yapıyor. Dolayısıyla gerekli gördüğümüz yerlerde bağımsızlık ve bireylik geliştirmek, bilinen ve alışık olduğumuz şeylerden özgürleşmek, miadını doldurmuş düşünceleri değiştirmek, olaylara ya da problemlere farklı/yaratıcı bir bakış açısıyla yaklaşmak, yaşamımızın bazı alanlarında değişimi ve yeniliği günlük uygulamalarla hayata sokmak bizim için daha kolay olabilir. Balık Dolunay’ının temasına uygun olarak, düzenlemeler yaparken de “esnek” olmak, yani yaşamın o an önümüze getirdiklerine inatla direnmek yerine, yaşamın akışıyla hareket etmek, kaotik bir durumdaysak “burnumuzun ucundakilere” bakarak, sadece o “an’ın” gerekliliklerini yerine getirmek, mümkün mertebe şimdiye/buraya odaklanarak ilerlemek gerekiyor.

Balık’taki Ay’ın geleneksel yöneticisi Jüpiter, Oğlak’ta Pluto ile kavuşumda. Başak’taki Güneş’in yöneticisi Merkür ise yine Başak’ta. Merkür, Ay’ın modern yöneticisi olan Balık’taki Neptün ile karşıtlık açısını sürdürüyor ve İkizler-Yay aksındaki Ay Düğümlerine kare açı yaparak haritada “Değişken bir Büyük Kare” oluşturuyor. Belirsizlik ve planlardaki ya da gidişattaki aksamalar kafa karışıklığına, huzursuzluğa ve sinirliliğe neden olabilir. Zihinsel dağınıklık ya da yanlış bilgilenmeler ise, gerçekleri net ve doğru bir şekilde algılamamıza engel olabilir. Gideceğimiz hedefi şaşırıp akıntıyla sürüklenebiliriz. Diğer yandan bu Dolunay’da Venüs–Satürn arasındaki karşıt açı kesinleşmiş durumda, ayrıca Koç’taki Mars’ın Satürn ile yaptığı kare açı da hala etkin. “Belirsizliğin” üzerine bir de koşullar, kurallar, zorunluluklar, sorumluluklar, korkular veya insanlar (özellikle otorite) tarafından engellendiğimizi ve baskılandığımızı hissedebiliriz. Üzerimizdeki baskının artmasıyla ve bize zevk veren şeylerin kısıtlanmasıyla, sevgisiz ve yalnız hissetmek, karamsarlık söz konusu olabilir. Burada önemli olan “öncelikleri” veya bizim için “değerli” olan şeyleri belirleyip onlara odaklanarak ilerlemek, değersiz ve önemsiz olduğunu hissettiklerimizi ise elimine etmek. “Satürn’ün” arka planda oldukça etkili olduğu Balık’taki bu Dolunay, kendimizi kandırmayı ya da kaçmayı bırakıp, önümüzdeki gerçeklere veya gerçek koşullara karşı “kabullenicilik” geliştirmemiz, yani o durumu olduğu gibi kabullenmemiz ve en saf/yalın haliyle anlamamız gerektiğine işaret edebilir. Bu “kabullenme” ise, bizi o konularla ilgili doğru bir “bakış açısı” kazandırmakla kalmayıp, hem kendi iyiliğimize hem de “bütünün” iyiliğine olacak çözümler üretmemize yardımcı olabilir…

Gözde Kara