Aslan’daki Venüs 27 Ağustos’ta Boğa’daki Uranüs ile kare açısını, 28 Ağustos’ta ise Kova’daki Satürn ile karşıtlık açısını kesinleştiriyor. Venüs’ün bu açılarıyla, Boğa’daki Uranüs-Kuzey Ay düğümü kavuşumunun ve Akrep’teki Güney Ay düğümünün de dahil olduğu bir ‘Sabit Büyük Kare’ oluşuyor. Aynı zamanlarda Başak’taki Güneş ile İkizler’deki Mars karesinin de aktif olduğunu düşünürsek, bu oluşum bir hayli huzursuzluk, gerilim ve çatışma yaratacak bir nitelikte olabilir. Venüs- Uranüs karesi, maddi/manevi değerleri veya özel/profesyonel ilişkileri etkileyebilecek beklenmedik gelişmeleri gösterebilir. Şok edici olabilecek olaylar, aslında bir şeye verdiğimiz ‘değerin’ tamamen değişebileceğine işaret ediyor. Uranüs prensibi ‘özgürleştirmekle’ ilgili ve eğer yaşamımızda öncesinde ufak da olsa değişiklikler veya hazırlıklar yapmadıysak, bu deneyimi, şimşek gibi gelen ve bizi bir şeyden aniden özgürleştiren bir tarzda hissedebiliriz çünkü sabit nitelik vurgusu (Boğa – Aslan – Kova – Akrep) özellikle değişime direndiğimiz veya sürekli akışı kontrol etmek istediğimiz ve güç mücadelelerine girdiğimiz alanlarda bu deneyimlerden geçeceğimizi gösterebilir. Bu açıların Başak’taki Yeniay ile birlikte olduğunu hatırlarsak, hangi konularda aksaklıkları giderebiliriz, hataları düzeltebiliriz, hangi konular hakkında ise artık bir şeyler yapamayız, bu ikisinin ayrımını yapmak durumunda kalabiliriz.
Venüs-Satürn karşıtlığı ise, kıtlık veya yetersizlik duygusu, mesafe, soğukluk ve kimsesizlik hissi gibi temaları beraberinde getiriyor. Bu açı her anlamda sorumlulukların/görevlerin artmasına, baskıya, kapana kısılmışlık hissine, kaybetme/reddedilme korkusuna, arzuların bastırılmasına ve yaşam zevkinin azalmasına işaret ediyor. Karşıtlık açısı, ‘düşmanlık’ açısı olduğundan, bize meydan okuyan koşullar/insanlar da bize engel koyma ve sürekli önümüzü kesme eğiliminde. Aslan-Kova burçlarındaki karşıtlık, kişisel arzuların (Venüs), sosyal/profesyonel olsun dışarıdan dayatılan kurallarla/zorunluluklarla kısıtlanacağına (Satürn) işaret edebilir. Özellikle yaşamdaki ‘otorite figürleri’ ya da kendi yaşamımızı organize etmek/yönetmek ile ilgili zorluklar yaşayabiliriz. Genel anlamda ‘evet’ ya da ‘hayır’ demek konusunda dengeyi tutturmakta zorlanabiliriz. Satürn, sürekli onayladığımız şeyleri reddetmek; sürekli ‘hayır’ dediğimiz bazı konuları ise kabullenmek veya onaylamak ile ilgili dersleri gündeme getirebilir. Seçimlerimizi ve kararlarımızı, o anın getirdiği zorunluluklar ve dışsal faktörler etkileyebilir. Venüs’ün Satürn ve Uranüs ile olan açıları, ayrıca yalnız ve özgür kalarak arzularımıza ve hedeflerimize daha kolay ulaşabileceğimizi gösterebilir. Bu açılar uyumu/barış bozsa da, bireysel olarak ve tek başına sorumluluk almamız gereken yerlere dikkat çeker. Başkalarının yükünü taşımadan, sadece kendi yükümlülüklerimizi yerine getirmemiz ve sınırlarımızı çizmemiz için gereken uyarıları verir…
Gözde Kara ©
@astrolog_gozdekara
