7 Şubat 2021’de Kova’daki Venüs ile Boğa’daki Uranüs arasındaki kare açı netleşiyor. Bir önceki gün (6 Şubat) Kova’da Venüs-Satürn kavuşumu gerçekleşecek ama Venüs’ün işaret ettiği konular 28 Ocak 2021’de Oğlak’tan çıkmadan önce Pluto ile yaptığı kavuşumla başlıyor; aynı gün Aslan’da Mars-Uranüs kavuşumunun eşlik ettiği oldukça gerilimli bir Dolunay vardı. 28 Ocak itibariyle, Dolunay’ın belirgin hale getirdiği konuları düşünelim. Başlattığımız işlerin veya girişimlerin ‘apaçık’ göründüğü o süreçte kesinleşen Venüs-Pluto kavuşumu, değer sistemleri, ilişkiler ve parasal konularda da dikkatimizi birşeylere çekti. Bizim için ne değerli ne değersiz, ne önemli ne önemsiz, iştahımızı/sevgimizi en çok neye yöneltmek istiyoruz, bu konuları sorgulamamıza yol açacak deneyimler söz konusu olmuş olabilir. Pluto etkisi, derinden ve yavaş ilerleyen bir sürece işaret ettiğinden, Dolunay’da olanları çarpıcı bir şekilde hissetmesek de, etkisini ve arka planda birşeylerin değiştiğini ‘bilinçdışı’ olarak algıladık. 30 Ocak’ta Merkür’ün de geri hareketine başlamasıyla birlikte, bu hissedilen huzursuzluğun nedenlerini anlamak üzere arkamıza/geçmişe bakmaya ve sorgulamaya başladık. 6 Şubat’ta Kova’da gerçekleşecek Venüs-Satürn kavuşumu, bu sürecin ‘kristalize olduğu’, yani sınırlarının çizilerek ve standartlarının iyice belirlenerek ‘görünür’ olduğu bir zamana işaret ediyor. Satürn, kendisine ait olmayanı reddeder; sınırını çizer ve önceliğini/hedefini belirler. Konu Venüs olunca, sevilen, değer verilen, iştah/çekim duyulan şeyler de listemizde yer değiştirir. ‘Listenin başında’, yaşamımızı en işe yarar ve kendi gerçekliğimize en uygun bir modelde devam ettirme gerekliliği vardır. Zararlı ve sistemi yavaşlatan şeylere ‘dur’ demek gerekir. 7 Şubat’taki Venüs-Uranüs karesini, bu hikayeden bağımsız düşünemeyiz. Uranüs, ‘kopartan’, özgürleştiren bir enerjiyi temsil diyor ve diğer kolektif gezegenlerin (Neptün-Pluto) etkisinde olduğu gibi, ‘kontroldışı’ hareket ediyor. Satürn ile ortak noktası ise, kendisini başkalarından ayırması ve kendi yolunu belirlemesi. ‘Muhafazakar’ Boğa’nın etkisini de düşünürsek, gerçekten bize ait olanlar ve olmayanlar diye bir ayırım sürecine giderken, gerçek yaşamda uygulamakta zorlandığımız ve işimize yaramayan bir çok şeyi arkamızda bırakıyoruz. Uranüs etkisi, öncelikle içsel anlamda isyan ederek bir an evvel özgürleşme ve sonlandırma duygusu veriyor. Sabırsızlığa ve huzursuzluğa yol açıyor.
Bu karenin kesinleştiği 7 Şubat itibariyle, 17 Şubat’ta netleşecek Satürn (Kova)–Uranüs (Boğa) karesinin etkisini de hissetmeye başlayacağız. Maddi/manevi güvenlik duygumuzu oldukça sarsabilecek bir sürece adım atıyoruz. Bu karenin etkisi, bu sene Şubat, Haziran ve Aralık aylarında çok etkili. Kova’daki Venüs, 11 Şubat’taki Kova’daki Yeniay’da ‘Büyük Hayırlı’ Jüpiter ile kavuşum yapacak; Jüpiter’in, her zaman hayır getirmediğini belirtmek gerekir; bulunduğu atmosferin (olumlu/olumsuz) etkisini de arttırır. Eylemlerimizin ‘doğruluğu’ oranında, verim alabiliriz. Bu açından, bu zaman dilimini, bahsettiğim Ocak sonunda başlayan süreçle ilgili konuların hız kazandığı, tartışıldığı ve bu konularda ‘yeniliğe’ gitmek üzere planlar yaptığımız bir dönemeç olarak düşünebiliriz. Venüs, Merkür ileri hareketine başlamadan bir gün önce, 20 Şubat’ta, Mars ile karesini kesinleştirecek. Mars karesi, düşüncelerin/kararların uygulamaya konulmak üzere harekete geçildiği bir dönemi gösterebilir. Bu son gerilimli açıdan sonra, Venüs Mart ayına kadar bir açı yapmadan ilerleyecek; 25 Şubat’ta ise kendi yüceliminde olduğu Balık burcuna girecek. Mart’a kadar, Kova burcundaki gezegenlerin yöneticilerinin (Satürn-Uranüs) karesini, yoğun bir şekilde deneyimleyeceğiz. Sabit burçlardaki bu vurgu, eskide inat, birşeyleri değiştirmeye gönüllü olmadan özgürlük/konfor alanı talep etmek ve uyumlanmakta zorlanmak gibi konuları gündeme getiriyor. Güneş ve Venüs’ün değişken nitelikteki Balık’a gerçmesiyle birlikte, adaptasyon süreci daha kolay olabilir…
Gözde Kara