Merkür ve Güneş Boğa’da…

19 Nisan’da Merkür ve Güneş bir kavuşum yaparak Boğa burcuna geçiyorlar. Venüs ve Uranüs ile birlikte Boğa burcunda dört gezegen toplanıyor. Bu gezegenler, buradaki yolculukları boyunca, Kova’daki Satürn’e ve Jüpiter’e kare açı yaparak ilerleyecekler. Bu sabit nitelik vurgusu, yaşamdaki katı ve değişmez saydığımız bir çok unsuru şöyle bir yoklayacak. Boğa zodyakın, suküneti ve huzuru en çok seven burcu. Sabit nitelik (Boğa), öncü niteliğin başlattığını (Koç süreci) sağlamlaştırır. Bunu da, bir şeyi sürekli yaparak, ona istikrar kazandırarak yapar. Koç’ta filizlenen şeylere, form vermek, onu yaşatmak Boğa’nın işidir. Boğa, yavaş ilerlese de, dayanıklılığı ve kararlılığı ile bir şeyi sonuna kadar götürür. Güvenilir, kararlı, sabırlı, sistematik ve uygulamacıdır. 5 duyuyla olan muazzam bağlantısı, onu ‘bedene’ (bedensel ihtiyaçlarının farkında), fiziksel dünyaya oldukça odaklı ve gerçekçi birisi yapar. Tatlara, kokulara, seslere olan bu duyarlılığı ise müzik, yemek gibi ya da maddeye her anlamda form verebildiği (toprak, bahçe gibi) konularda onu yetenekli yapar. Finans, yeryüzünün kaynakları, bu kaynakların geliştirilmesi, bereket ve bolluk Boğa’nın konularıdır.

En içten en dışa doğru düşünürsek, Boğa önce kendi fiziksel varlığına, kendi yeteneklerine ve değerine sahip çıkar. Doğal kaynağı, doğuştan sahip olduğu herşeydir. Dışarıda kendisine maddi/manevi sağlam bir güvenlik yapısı oluşturmak ister; bunu da kendi yeteneklerini uygulamaya koyarak, dış dünyada seferber ederek yapar. Bunu yaparken, içinde bulunduğu sistemin, üretkenliği ve çalışkanlığıyla, kalitesini ve bereketini de arttırır. Kendine yeter, kendi ihtiyaçlarını karşılar ve ayakları yere sağlam basar. Boğa’nın gölge özellikleri, sağlamlaştırma/istikrar prensibinin inatçılığa/değişmezliğe; sahiplenme/koruma özelliğinin aşırı derecede muhafazarkarlığa/sahipleniciliğe, duyusallığın (beden odaklı olması) zevk/haz/konfor düşkünlüğüne, maddi güvenlik isteğinin sürekli biriktirmeye/maddiyatçılığa/cimriliğe ve kendine yeterliliğin ‘aşırı ihtiyaçsız’ görünen bir varoluşa dönüşmesi sonucu ortaya çıkar. Boğa, kendisinin ve sahip olduklarının ‘yeterli’ olduğuna inandığında, içsel bir bereket ve şükran duygusuna ulaşır.

Boğa mevsimi, ( Merkür 4 Mayıs’a; Venüs 9 Mayıs’a ; Güneş 20 Mayıs’a kadar Boğa’da), sakin, yavaş ama kararlı bir şekilde işleri yürütmek için iyi bir zaman. Boğa, kaynaklarını (para/zaman/enerji) tasarruflu ve akıllıca kullanan bir burç; dolayısıyla her anlamda ‘gereksiz yere’ harcadığımız manevi/fiziksel kaynaklarımızı geri çekerek, en çok nelere odaklanmak istiyorsak onlara odaklanabiliriz. Parasal konulara, bütçemize, yaşamın fiziksel gerekliliklerine ve bedenimize daha fazla zaman ayırarak yaşam kalitemizi arttırıcı şeyler yapabiliriz. Yorgunsak dinlenebilir, besleyici ve faydalı şeyler yiyip içebilir, daha çok müzik dinleyebilir ve bulunduğumuz ortamın huzurunu/güzelliğini arttıran şeyler yapabiliriz. (Kokular, objeler vs) İlişkilerimizde de uyumu daha çok arayacağız. ‘Yapıcı’ ve sabırlı olduğumuz sürece, Boğa’daki gezegenlerin Uranüs (Boğa) ve Satürn (Kova) ile yaptığı ağır açıları daha kolay atlatabiliriz. Gökyüzündeki mevcut Satürn-Uranüs karesi, bu gezegenlerle yeniden aktive olacak. Dolayısıyla, bir yandan gitgide daralan ‘güvenlikli’ konfor alanımızda kendimizi daha da ‘kısıtlanmış’ hissederken (Satürn) bir yandan zihinsel/duygusal/fiziksel gerilimimiz (Uranüs) artacak. Satürn’ün ‘daraltan’ enerjisi, bu sefer direkt maddi konularda ve özellikle güvenlik duygumuzun temeli olan yaşam alanlarında (istikrarı sağladığımızı düşündüğümüz/tahmin edilebilir olan ilişkiler; muhafaza edilen, korunan kaynaklar/değerler vb) hissedebiliriz. Uranüs’ün mesajı ise, bu kısıtlanma yaşadığımız alanlarda yenilik yapmamız ve farklı yolları denemeye gönüllü olmamız gerektiği. Beklenmedik gelişmeler tam da bu yeniden gözden geçirmemiz gereken konulara işaret edebilir…

Gözde Kara
Instagram.com/gozdekara_astrolog

.