9 Ekim 2020’de Koç’ta gerileyen Mars ile Oğlak’taki Pluto arasında kare açının ikincisi gerçekleşecek. İlki Mars ileri hareketteyken, 13 Ağustos’ta gerçekleşmişti; sonuncusu ise yine Mars ileri giderken, 23 Aralık’ta gerçekleşecek. Hem kişisel hem de kolektif anlamda, güç savaşlarına ve kontrol takıntısına işaret eden bu gerilimli açı, Mars’ın geri harekette olması nedeniyle, daha alttan ve “düşmanca” ilerleyen bir enerjiyi gösteriyor. Dolayısıyla bizi kontrol etmeye ya da güç uygulamaya çalışan koşullara/insanlara karşı daha duyarlı hale geldiğimizden, bu içsel gerilimin açığa çıkışı da patlayıcı ve yıkıcı oluyor. Savunmasız kalmamak, ne olursa olsun ayakta kalmak ve kontrolü kaybetmemek için “güçlü” olmak gerektiği algısıyla, artık gelişimimize hiçbir katkısı olmayan ve kökten değiştirmemiz gereken “dinamiklerin” (ilişkiler/insanlar/koşullar vs.) içinde kalıyor ve arzuladığımız sonuçların “tam tersini” elde ediyoruz.
“Acıtarak” iyileştiren Pluto, en zayıf noktalarımıza hedef alan “krizleri” önümüze getiriyor ve kötü diye bastırdığımız duyguları başkalarına “yansıtmayı” ya da onları suçlamayı bırakıp, kendi duygusal/psikolojik krizlerimize sahip çıkmamız konusunda bizi zorluyor. Bu açı, iyileştirmemiz ya da kontrol etmeyi bırakmamız yerlere işaret ederken, diğer yandan mücadele etmeyi bırakarak veya aşırı pasif davranarak, yaşamımızda “güç” kaybettiğimiz alanları da gösteriyor. Yaşamınızdaki hangi alanda olması gerekenden fazlasına katlanarak ya da hiç uğraşmamanız gereken bir konuyla uğraşarak, “gerçek” gücünüzü kaybediyorsunuz? Bu alanlarda kişisel gücü yeniden kazanmak için, bazı elemeler yapmak önemli. Kendi “ruhsal” gelişimimize uygun olarak, savaşları ve mücadeleleri seçmek gerekiyor.
13 Ağustos’ta, yani bir önceki kare açı esnasında yaşamımızda baş gösteren zorlu bir tema/olay, bu açının ikinci versiyonu esnasında yine tekrarlanabilir. Bu sefer, o konuyla ilgili arzularımızı ve niyetlerimizi yeniden değerlendirebilir, çatışmayı/krizi nasıl çözebileceğimiz konusunda yeniden ve farklı bir eylem planı/strateji yapabilir ve halletmemiz gereken konulara daha “yoğun” bir şekilde odaklanabiliriz. Kolektif bir gezegen olan Pluto, bizi aşan ve “kontrolümüz dışındaki” bir eneriyi temsil eder; bu açıdan, “herkesin” kazanacağı durumları yaratmayan, “egoist” amaçlarla ya da sadece kişisel çıkarlar düşünülerek yapılan her açık ya da “gizli” savaş kaybedilir. Kaynaklarımızı veya enerjimizi boşa harcadığımız yerlerde ise, kendimizi tükenmiş ve yorgun hissedebiliriz. Buradaki mesaj ise, enerjinizi yaşamınızdaki “eskimiş”, süresini doldurmuş şeylere değil, sizi iyileştirecek bir yenilenme sürecine odaklamanız gerektiği olabilir…
Gözde Kara
