11 Ekim 2020’de Terazi’deki Güneş ile Oğlak’taki Jüpiter arasındaki kare açı kesinleşiyor. Yaşam gücünü, canlılığı, egosal istekleri ve otoriteyi temsil eden Güneş Terazi’de “düşük” durumda ve kendi isteklerini geri çekme, başkalarının isteklerini/düşüncelerini dikkate alma eğiliminde. Büyüme ve genişleme fonksiyonunu simgeleyen Jüpiter de Oğlak’ta “düşük” konumda. Yaşama güvenle, iyimserlikle bakmak ya da inanç/anlam geliştirmek gibi ifadelerini doğal olarak gösteremiyor. Refah ve başarı “çabayla” ve sabırla geliyor, dolayısıyla yaşama karşı güven ve inanç duygusunun yerini güvensizlik ve karamsarlık alıyor. Bu iki “düşük” konumda olan gezegenin yaptığı gerilimli açı, dışsal kanılar, başkalarının istekleri, toplumsal kurallar/normlar, gelenekler, otorite (anne/baba/patron vs), adalet ve hukuk gibi konularla ilgili yaşayebileceğimiz çatışmalara ve zorluklara işaret edebilir. “Ne doğru ne yanlış”, “kim haklı kim haksız” gibi mevzulara dair yargılarımız kesin ve net olabilir. Net verilere dayanmayan varsayımların, önyargılarında gölgesinde ve kendi bildiğimizin doğruluğundan emin olarak yanlış kararlar verebiliriz. Bu gerilimli açı, bir durum içinde kendi önemini şişirerek (kibirle) yanlış adımlar atmaya yol açabileceği gibi, mevcut bir durumu/sorunu abartarak yanlış hükümler vermeye de yol açabilir. Bu açı etkinken şu konular gündemimize gelebilir:
- Herşeyi sağlıksız olacak şekilde abartma eğilimi
- Birşeylere aşırı düşkünlük göstermek
- Aşırı güven ve iyimserlikle fırsatları kaçırmak
- Aşırı idealizm ve iyimserlikle yapabileceğinden fazlasına söz vermek
- Ahlaki/Hukuki/felsefi/dini çatışmaların artması
- Durumları/insanları aşırı yargılamak veya önyargılı davranmak
- Kibrin, varsayımların ve önyargıların doğru hükümleri gölgelemesi
- Kötü muhakemeyle yanlış kararlar almak (Hedefi tutturamamak)
- Üşengeçlikle işleri yarına havale etmek (ya da başkalarının yapmasını beklemek)
- Verilen sözleri tutamayarak başkalarının hayal kırıklığına uğratmak.
Bu açı etkinken, sınırları fazla zorlamadan ve aşırı açılmadan gitmek oldukça önemli. “Kendi çıtamızın” seviyesini gerçekçi bir şekilde belirlememiz gerektiği gibi, karşımıza çıkabilecek durumları da doğru değerlendirmek gerekiyor. Dolayısıyla büyük bir işe kalkışmak ya da içinde bulunduğumuz durumu abartmak yerine, o an’a, bugün/burada yapabileceklerimize ve yaşamın küçük detaylarına odaklanmak bizi doğru çizgide tutabilir…
Gözde Kara