12 Ocak’ta Kova’daki Merkür ile Boğa’daki Uranüs arasındaki kare açı kesinleşiyor. Merkür’ün birkaç gündür İki ‘Uğursuz’ ( Mars-Satürn ) ve ‘Büyük Uğurlu’ (Jüpiter) ile yaptığı açıların getirdiği etkileri özellikle zihinsel anlamda hissediyoruz. Mars ve Satürn, Merkür’ün yaşamdaki farklı birimleri bağlantılandırmak, doğru algılamak/akıl yürütmek/doğru iletişim kurmak ve günlük trafiği düzenlemek ile ilgili üzerimizde bir hayli baskı ve huzursuzluk yarattı. Mars, sinirliliği ve gerginliği arttırarak; Satürn baskılayıp, koşulları zorlaştırıp endişe ve karamsarlık yaratarak yorgunluğa neden oluyor. Jüpiter, bu gittikçe daralan çember içinde bize bir genişleme ve ferahlık alanı veriyor fakat Jüpiter, dokunduğu gezegenin ifadesini büyüten bir enerjiye sahip dolayısıyla Merkür’ün aldığı sert açıların etkisini de fazlasıyla hissediyoruz. Aşırı daralmak/geri çekilmek/kilitlenmek ya da aşırı açılmak/sağlıksız ve verimsiz bir tarzda ilerlemek arasında gidip gelen bu dengesiz enerjiye, Merkür-Uranüs karesi son noktayı koyar gibi. Bu açı, zihinsel huzursuzluğa, sabırsızlığa, kargaşaya, iletişimde kopukluğa ve isyana işaret ediyor. Şok edici bir şekilde gerçekleri söylemek, yani ‘sert bir açık sözlülük’ söz konusu olabileceği gibi, iletişimin tamamen kopması da söz konusu. Ayrıca birçok ayrıntıyı ve gerçeği gözardı ederek, pat diye sonuca atlama eğiliminde olabilir, ani ve yanlış kararlar verebiliriz. Bu kare açının sabit burçlarda ( Merkür Kova – Uranüs Boğa) olması, inatçı ya da sabit fikirli olduğumuz bir konuyla ilgili, fikrimizi/ bakış açımızı değiştirecek, dolayısıyla bizi zihinsel olarak o konudan özgürleştirecek bir çatışmaya işaret edebilir. Kare açının ‘zorlayıcı’ bir açı olduğunu düşünürsek, farklı bir çözüm üretmeye zorlanabileceğimiz gibi, yapacağımız gerilimli bir konuşma ya da alacağımız bir bilgi/haber, bize bir konu hakkında ani bir kavrayış da kazandırabilir…
Gözde Kara