28 ARALIK – 3 OCAK HAFTASI

Önümüzdeki haftaya 28 Aralık’ta gerçekleşecek Oğlak’taki Güneş ve Boğa’daki Uranüs arasındaki üçgen açı ile başlıyoruz. Bu uyumlu açı, 30 Aralık’ta Yengeç’te gerçekleşecek Dolunay’da da etkili olacak ve önümüzdeki haftanın zorlayıcı ve kafa karıştırıcı olabilecek atmosferiyle nasıl başa çıkabileceğimize dair bize yol gösterebilir. Toprak burçlarındaki (Oğlak-Boğa) Güneş-Uranüs üçgeni, amaçlarımız ve isteklerimizle ilgili verimli ve etkin sonuçlar alabileceğimize işaret ediyor; bunun için de, normal rutinimizden biraz çıkmamız, bakış açımızı değiştirmemiz, kendimizi olduğu gibi ifade etmemiz, farklı fikirlere ve yöntemlere açık olmamız gerekebilir. Bu açı, internet, medya veya teknoloji üzerine işlerle ve projelerle ilgili destekleyici olabilir. Ayrıca kendi yaşam otoritemizi ve özgürlüğümüzü sağlayacak şekilde organize olmak, yaşam gerekliliklerini yerine getirmek ve ‘kendine yeterli’ olmak da işleri daha kolay yoluna koymamıza yardımcı olabilir.

30 Aralık’ta gerçekleşecek Yengeç’teki Dolunay’da, ayrıca iki ‘t-kare’ göze çarpıyor. ‘T-kareler’ oldukça dinamik, zorlu ve bizi istesek de istemesek de harekete zorlayan bir enerjiyi temsil ediyor. Balık’taki Neptün, İkizler’deki Kuzey Ay düğümüne ve Yay’da Venüs’le kesin kavuşumdaki Güney Ay düğümüne, kare açı yapıyor. Yay’daki Venüs, hem kaosun/belirsizliğin gezegeni Neptün’den hem de Satürn etkisinde olan Güney Ay düğümünden kötü etkiler alıyor. Senenin bu son Dolunay’ı, geçmiş birçok konunun masaya yatırıldığı bir döneme işaret edebilir. Bu konularınsa, Venüs’ün aldığı etkilere bağlı olarak, sevgi, uyum, huzur, ilişkiler, tahammül, değer yargıları, zevkler ve parasal konular ilgili olabileceğini söyleyebiliriz. Neyin değerli neyinse artık değersiz olduğunun sorgulanacağı deneyimler yaşamak, uyumu/barışı sağlamakta zorlanmak, huzuru/rahatı bozacak, keyif veren veya sevilen şeyleri azaltacak ve kısıtlayacak koşullara maruz kalmak, yaşamdan alınan zevkin azalması, sevgisiz hissetmek, karşılıksız sevgi, hayalkırıklığı, eski ilişkilerin yeniden değerlendirilmesi, ölçüsüzce para harcama/yeme/içme, bütçeyi ayarlayamamak, paranın azalması ya da para kaybı, kıtlık duygusu, anlaşılmadığını hissetmek, maddi/manevi eski borçları kapatmak, ilişkilerde belirsizlikler, yalanlar ve aldanma/aldatma söz konusu olabilir.

Dolunay (Güneş-Ay karşıtlığı) başlı başına, bazı şeylerin aydınlığa kavuşmasını ve o konuların açığa çıkmasıyla birlikte yaşanacak bir farkındalığı gösterir; 14 Aralık’ta Yay’da gerçekleşen Tam Güneş Tutulmasının ardından gelen bu Dolunay da, tutulmanın yaşamımızda aktive ettiği, yani yaşamımızda belirginleşen konuları iyice hızlandırabilir; belirli ve net sonuçlara ulaşmak üzere gerekli ayarlamaları yapmak için bizi zorlayabilir. Dolunay’a etki eden diğer t-kare ise, Oğlak’taki Güneş ile Yengeç’teki Ay’ın Koç’taki Kayron’a (Chiron) yaptığı kare açılarla oluşuyor. Kayron, acıtıcı veya rahatsız edici bazı gerçeklerle ilgilenmek durumunda kalabileceğimize işaret ediyor. Yengeç Dolunay’ı, geçmiş, geçmiş koşullanmalar, ailevi konular, anılar ve nostalji gibi temaları gösterdiğinden, hafızamızı yeniden canlandırabilir ve yüzleşmekten korktuğumuz eski koşulları, insanları ya da durumları yeniden önümüze getirebilir. Neptün etkisi, ‘illüzyonları ve aldanmayı’ gösterir, bu durumda ‘uyanış’ yaşanması gereken bir konu olabilir. Bir durumu at gözlükleriyle değerlendiriyorsak, iki yönünü de görmek ve öyle değerlendirmek önemlidir. İkizler-Yay ay düğümlerinin etkisiyse, yaşamımızdaki hala öğrenmediğimiz veya kavramadığımız her ne dinamik varsa onları bir kez daha sorgulamak üzere bizi yönlendirecek. Bahsedildiği gibi, bu zorlayıcı enerjiye, yanıt verme yöntemimiz bir duruma verdiğimiz otomatik ya da bilinçdışı tepkilerimizi ‘değiştirmek’ üzere anlamaya çalışmak ve farklı/değişik fikirlere açık olmak şeklinde olabilir. Mevzular eski bile olsa, duygusal/zihinsel/psikolojik anlamda kendini güncellemek ve yenilenmek gerekiyor. Yengeç Dolunay’ı duygusal dalgalanmaları da gösterdiğinden, zorlayıcı insanlar ve durumlar ile araya mesafe koymak ve katılımcı olmaktan ziyade gözlemlemek de faydalı. 1 Ocak’ta kesinleşecek Oğlak’taki Merkür ve Balık’taki Neptün arasındaki altmışlık açısı, “merhametli ve anlayışlı’ bir iletişim tarzının birçok konuyu iyileştirmekte işimize yarayabileceğine işaret ediyor. Önemli ‘kararları’ almak için bu hafta çok uygun olmasa da, rüyaların ve sezgilerin rehberliğini dinlemek ve duygularımızı/iç dünyamızı anlamaya çalışmak için oldukça uygun…

Gözde Kara