Satürn 17 Aralık 2020’de yeniden Kova burcuna giriyor ve 7 Mart 2023’e kadar buradaki transitini sürdürecek. Satürn’ün Kova’daki yolculuğunu 21 Aralık 2020’de Kova’nın sıfır derecesinde gerçekleşecek ‘Büyük kavuşumdan’ (Satürn-Jüpiter kavuşumu) ayrı olarak değerlendiremeyiz. 20 senede bir gerçekleşen Jüpiter-Satürn kavuşumları, 200 senelik bir element döngüsüne de sahip. Toprak elementindeki döngü (Oğlak) sonlanıyor ve 21 Aralık’ta hava elementine (Kova) geçiyor. Satürn’ün, devrimci, yenilikçi, bireyci, insancıl, eşitlikçi ve bağımsız olan Kova burcuna geçmesiyle birlikte, her anlamda alışık olduğumuz bir düzenden çıkacak ve yeni bir yapının temellerini atacağız. ‘Zamanı işaretleyen’ gezegenler Satürn ve Jüpiter, hem yeni bir dönemin kapılarını aralıyor hem de bu yeni yolda ilerlerken adım adım, kurallarla ve sistematik bir şekilde gideceğimize işaret ediyor. Yani her anlamda yeniliği ve değişimi sindirerek ve yapılandırarak gitmemiz gerekiyor.
Satürn ‘Büyük Öğretmen’ olarak bilinir. Anahtar sözcükleriyse, kurallar, sınırlar, disiplin, sorumluluk, çaba, zaman, sabır ve olgunluktur. Satürn, kendi yönettiği burç olan Oğlak’taki 2 buçuk senelik transiti boyunca, Oğlak’ın temalarıyla ilgili olarak bizi baskıcı/katı fakat çabalarımızın da sonuçlarını mutlaka veren bir öğretmen gibi eğitti. Sorumluluklar, görevler, baskılar, kısıtlamalar, kontrol, hiyerarşi, otorite, toplumsal/geleneksel yapılar ve kurallar ile ilgili olarak bir hayli sınandık ve bir çok anlamda zor koşullara rağmen ilerlemek, çabalamak ve sabretmek zorunda kaldık. Satürn’ün ilk Kova’ya geçiş sürecinde (22 Mart), her değişim sürecinin başlarda sancılı olması gibi, zorlandığımızı hissettik; pandeminin patlak vermesiyle karantina ve kısıtlama süreci başladı. Bir hava burcu olan Kova, sosyal ve iletişim ile ilgili bir burç; dolayısıyla iletişim ve sosyal etkileşim şekilleri değişti. Sosyal mesafe ya da Online/uzaktan çalışma/eğitim gibi kavramlar yaşamımıza girdi. Kova’daki Satürn, bizi öncelikle hiç de aşina olmadığımız bir bölgeye sokarak farklı bir bakış açısı kazanmaya zorladı. Sistemi ve düzeni oturtmak üzere çalışmak içinse önümüzde 2 seneden fazla bir süre var.
Satürn’ün Kova transiti, bir çok anlamda yeniliğe ve değişime işaret ediyor. Otorite ve hiyerarşi kavramlarının yerini eşitlik ve bireylik kavramları alıyor. İnsan hakları, bireysel haklar ve özgürlük önem kazanıyor. Bu bahsedilen bağımsızlık kavramı, kişinin kendi sorumluluğunu alarak büyümesi , bireyleşmesi ve aynı özgürlüğü başkaları için de istemesi anlamına geliyor. Bilimsel ya da teknolojik anlamda birçok gelişme olabilir; yeni teknolojik terimler hayatımıza girebilir. Eski bilimsel veya entelektüel fikirleri çürütecek yeni fikirler/teoriler ortaya çıkabilir veya mevcut olanları daha da ileriye götürecek teoriler/fikirler söz konusu olabilir. Satürn burada, teknoloji bağımlılığından (sırf eğlence ve zevk için kullanmak yerine), teknolojiyi daha yapıcı, üretken ve eğitici bir şekilde kullanmamızı sağlayacak bir platforma geçmemizi sağlayabilir. Önümüzdeki 2 buçuk sene boyunca, bir çok konuda dünyaya, insanlara ve kendimize bakış açımızı değiştirecek, bizi sınırlayan ve kişisel bütünlüğümüze ulaşmamızı engelleyen yapıları ve kalıpları kırmamızı sağlayacak süreçlerden geçeceğiz. Satürn, ‘insancıl’ bir burç olan Kova’da, ‘otoriteden veya bir otorite figüründen’ bağımsız olarak, bulunduğumuz toplumu ya da grubu/ekibi ileriye götürmek için öncelikle ‘bireysel’, insani sorumluluklarımızı ve görevlerimizi yerine getirdiğimiz bir sisteme işaret ediyor. Satürn’ün ‘Büyük Uğursuz’ olduğunu da hatırlarsak, olumsuz anlamda, bireysel özgürlüklerin kısıtlanması, teknolojik kısıtlamalar, toplumsal kısıtlamalar,mesafenin artmasıyla birlikte gelen yalnızlaşma ve yabancılaşma hissi, yaşama katılmadan onu sürekli ‘uzaktan’ seyretmek (Bilgisayar/telefon/TV ekranlarına bakarak yaşamak), fark gözetmeksizin tüm eski ve geleneksel olana başkaldırmak, plansız değişim, hazırlıksız olarak bağımsızlaşmaya çalışmak (zamanından önce kopmak), özgürlüğün sorumluluğunu alamamak veya farklı/modern fikirleri ve yöntemleri reddetmek söz konusu olabilir. Satürn ‘ödüllerini’ zamanla ve çabayla verdiğinden, ilk etapta, yani uyumlanma sürecinde bu bahsedilen gölge özelliklerini deneyimlememiz olası; bu süreçte eski birçok yöntemin, kuralın veya bakış açısının gerçekten işe yaramadığını görüp, yenilerini denemeye başlayacak ve yaşamımıza entegre edeceğiz….
Gözde Kara