15 Kasım’da saat 08:07’de Akrep’te bir Yeniay gerçekleşiyor. Yeniay’ın geleneksel yöneticisi Mars, 14 Kasım’da ileri hareketine başlıyor. Yeniay’ın getirdiği, yeni girişimlerde bulunma, başlangıçlar yapma dürtümüz ve dolayısıyla bu konudaki sabırsızlığımız da artıyor. Yeniay, Oğlak’taki Jüpiter’e kesin (partil) olmak üzere, Pluto ve Satürn ile altmışlık açı yapıyor. Bu uyumlu açılar, özellikle Yeniay itibariyle koyduğumuz hedefleri gerçekleştirme konusunda hem iyimserliğimizi ve özgüvenimizi arttırabilir hem de bize şans getirebilir. ‘Krizli’ durumlarda bile gelişimimizi destekleyecek fırsatları görmek, onları değerlendirmek ya da doğru hükümlerle/kararlarla adımlar atmak kolaylaşabilir. Pluto ve Satürn ise, neye başlarsak başlayalım, bunları gerçek hayata geçirecek ve istikrarlı bir şekilde sürdürmemizi sağlacak, motivasyonu, odaklanmayı, kararlılığı ve strateji/plan yapma gücünü bize verebilir. Bu bahsedilen gelişimimizi destekleyebilecek fırsatlar, ‘Akrep’ Yeniay’ına uygun olarak, bir şeyin/problemin özünü anlamak üzere kaynağına inmek, onun ‘pisliklerini’, yani kötü unsurlarını arıtarak onu kalıcı/etkili bir şekilde çözmek ve iyileştirmek gibi sancılı olabilecek süreçler şeklinde karşımıza çıkabilir. Bu da ister istemez karanlıkta kalmış konularla, görmek istemediğimiz gölge yönlerimizle ya da asıl gerçeklerle yüzleşmemizi sağlayan krizlere işaret eder. Mars’ın ileri hareketine başlaması, uzun süredir ‘durağan’ olan ve bir türlü ilerlemeyen konuların yaşamımızda hızlanacağını ve yoğunlaşacağını gösteriyor; özellikle güç savaşlarına girip kontrolü bırakmakta zorlandığımız ve duygusal anlamda bize zarar verse de saplantılı olarak devam ettirdiğimiz ilişkileri, davranışları veya alışkanlıkları sonlandırma süreçleri ya da bizi bunları dönüştürmeye ve ıslah etmeye zorlayan süreçler ivme kazanıyor. Kısır döngülerimizden çıkarak ‘yeniye’ yer açmak içinse, bu enerjimizi emen ve bizi geriye çeken problemlerin mutlaka radarımıza girmesi gerekiyor.
Yeniay’da Terazi’deki Venüs ile Oğlak’taki Pluto arasındaki kare açı da kesinleşiyor. Venüs’ün karşısında ise geniş bir orbla da olsa Koç’taki Mars var; bu ikisi ise Jüpiter-Pluto kavuşumuna kare açı yaparak Öncü bir t-kare oluşturuyor. Öncü t-kare, büyük bir enerji, dinamizm ve gerilime işaret ediyor. Bu oluşum, özel/sosyal ilişkilerdeki rekabeti, güç savaşını, mücadeleyi ve çatışmayı gösteriyor. İlişkilerdeki sen-ben dengesini, adaleti bozacak şekilde davranmak, öfke ve kavga söz konusu olabileceği gibi, maddi konularda ölçüyü kaçırmak, dolayısıyla kayıplar yaşamak da söz konusu olabilir. 12 Kasım’da Oğlak’ta gerçekleşen Jüpiter-Pluto kavuşumunun bu Öncü t-karenin fokalinde olduğunu düşünürsek, kontrolümüz altında olduğunu düşündüğümüz ve kontrolümüz dışına çıkınca da öfkelendiğimiz ve telaşlandığımız konular mercek altında giriyor. Bu mercek altına giren konular ise, sahip olunan maddi/manevi tüm değerlerin sorgulanması, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz şeylerin/insanların değişmesi, paraya/sevgiye dair düşüncelerin/inançların dönüşmesi, mücadele tarzımızın ve mücadele alanlarımızın değişimi, gereksiz güç savaşı verilen alanlardan çekilmek, ne için mücadele edileceğini ve enerji sarf edileceğini ‘seçmek’ gibi konular olacak. Bu bizim için değersizleşen ve önemini kaybeden konuları ardımızda bıraktıktan sonra ise, enerjimizi yaşam planımıza uygun olarak yeniye kanalize edebilecek ve gerçekten bizim için önemli konularda inisiyatif alabileceğiz…
Gözde Kara