25 Ekim’de Akrep’te gerileyen Merkür, Güneş ile kesin kavuşumunu yaparak ‘Güneş’in Kalbinde’ olacak. İletişimin gezegeni Merkür, bir su burcu olan Akrep’te rasyonellik ve mantıktan çok, duygularla ve sezgilerle düşünmeye işaret ediyor. Olayları algılayışımızda bilinçli ya da bilindışı duygularımız oldukça etkili; dolayısıyla yorumlarımız ve değerlendirmelerimiz de objektif olmaktan çok subjektif. Ayrıca Merkür’ün Akrep’teki ifadeleri, konuşmaktan ziyade susmak, düşünceleri gizli tutmak, takıntılı/saplantılı olarak birşeyi düşünmek, aşırı şüphe veya düşünceleri ‘dolaylı’ yoldan, imalarla, daha manipülatif ve ‘stratejik’ bir şekilde ifade etmek şeklinde. Geri hareketle birlikte ise, hem kendi düşünce/mantık zincirlerimizde hem de her türlü iletişim tarzında Merkür’ün Akrep’teki bu özellikleri daha da vurgulanıyor. Net bilgilere ulaşmak, karşımızdakini doğru anlamak, kendimizi ‘açık’ bir şekilde ifade etmek ve doğru değerlendirmeler yapmak zorlaşıyor. Diğer yandan ağzımızı açtığımızda ise sözlerimiz yapıcı olmaktan çok, keskin ve yaralayıcı olabiliyor. Merkür Akrep’te araştırmacıdır, burada gerilemesi ise, bize ‘asıl gerçeğe’ ulaşmak için geriye yönelik olarak yeniden birşeyleri sorgulamamız gerektiğine de işaret ediyor. Merkür’ün eskilerin tabiriyle Cazimi (Güneş’in Kalbinde) olması ‘hayırlı’ bir durum, o yüzden bu açı, bu gerileme döneminde, belirsiz ve bulanık bir duruma netlik getirmemize yardım edebilir. Buradaki anahtar ise Akrep’e uygun olarak sezgilerimizi dinlemek olabilir. Sezgilerimizin bizimle konuşma şekli ise, bir şüphe ve bir ‘Neden?’ sorusu şeklinde kendisini gösterebilir. Gerçeğe ulaşmak adına, soruyu ya da şüpheyi takip eden bir araştırma ya da konuşma yapabiliriz. Ayrıca fikirlerimizi/duygularımızı, etkili ve ikna edici bir şekilde ifade etmek veya karşımızdakini ‘gerçekten’ anlamak adına, dikkatle dinlemek için iyi bir zaman olabilir.
Gözde Kara
