Bu hafta özellikle Başak’taki Merkür ile Yengeç’teki Venüs’ün açıları dikkat çekiyor. 2 Eylül’de ise 10 derece Balık’ta bir Dolunay gerçekleşiyor. Sevgiyi, uyumu, ilişkileri ve maddi/manevi değerleri temsil eden Venüs’ün Oğlak’taki Jüpiter ve Pluto ile olan gerilimli açıları (karşıtlıklar) Ağustos’un son haftasında etkiliydi ve bu konularda bazı problemler/krizler yaşamış olabiliriz. Bu hafta da Venüs iki “Uğursuz’dan” (Mars – Satürn) gerilimli açılar almaya devam edecek. 2 Eylül’de Oğlak’taki Satürn ile karşıtlık, 4 Eylül’de Koç’taki Mars ile kare açı yapacak. İlişkilerde ve finansal konularda zorlanmaya devam edebiliriz. Genel anlamda barışı/uyumu sağlamak, arzulanan ya da sevilen şeylere ulaşmak, çatışmaların ya da sınırların/soğukluğun artmasıyla uzlaşmak ve yaşamdan “zevk” almak zor olabilir. Yalnızlık, sevgisizlik, güvensizlik, mutsuzluk, katılık, reddedilme/terkedilme korkusu, ilişkilerdeki “dramalar”, rekabet ve öfke artabilir. Kendi aleyhimize olacak ve zarar verecek şekilde davranmak söz konusu.
Bu hafta Merkür’ün açıları ise uyumlu. 1 Eylül’de Oğlak’taki Pluto ile üçgen açı, 3 Eylül’de yine Oğlak’taki Satürn ile üçgen açı ; 4 Eylül’de ise Venüs ile altmışlık açı yapıyor. Problemleri çözme ve olaylara yaklaşma şeklimiz gerçekçi, “analitik” ve mantıklı olursa verim alabiliriz. Konuları tüm yönüyle ve derinlemesine değerlendirmek, soruşturan/araştıran/gözlemci bir akılla iyi ve titiz bir planlama yapmak gerekebilir. İletişimde kelimelerin gücü ve “ikna” önem kazanabilir. Doğru kelimelerle ve doğru zamanlamayla istediğimiz sonuçları alabiliriz.
2 Eylül’de gerçekleşecek Balık’taki Dolunay’da ise özellikle Boğa’daki Uranüs’ün uyumlu açıları göze çarpıyor. Güneş’e üçgen açı, Ay’a ise altmışlık açı yapıyor. Bu su burcu olan Balık’taki Dolunay, “bilinçdışı” ve duygusal dünyamızdaki bazı konuları gündemimize getirebilir. Duyarlılılığımız, korkularımız ve endişelerimiz artabilir. Balık’taki Dolunay, özveri, merhamet, kabullenicilik ve “feda” etmek gibi konularada işaret ettiğinden, inatla akıntıya karşı kürek çekmek işe yaramayabilir. Belirsizliğin olduğu yerde, çok katılaşmadan, “esneyen” sınırlarla hareket etmek ve hayatın gidişatına uyum sağlamak ve “günün” veya “anın” gerekliliklerine odaklanmak önemli. Uranüs ise, bu süreçte her gelen günle birlikte yaşamımızda “değişime” yeni bir pencere açmamız gerektiğini gösteriyor. Her gün ilerlemizi destekleyecek ufak yenilikler yapabilir, bir konuya “farklı” bir açıdan bakmayı ve farklı bir çözüm üretmeyi deneyebilir ve bazı konularda daha bağımsız davranarak daha hızlı yol alabiliriz…
Gözde Kara