Hareketin, cesaretin ve savaşın gezegeni Mars, Koç’ta Chiron (Kayron) ile kavuşuyor. “Yaralı Şifacı”, öğretmen ve rehber olarak bilinen Kayron, geçmişten gelen ve kapanmayan bir yaraya işaret eder. Bu yaranın bir şekilde tekrar açığa çıkmasının amacıysa, bu acıyla yüzleşerek onu iyileştirmek ve kendini dönüştürmektir. Kişi bunu yaparak bir tür bağımlılıktan bağımsızlığa geçer. Kayron, gökyüzünde çıplak gözle görülebilen son gezegen olan Satürn ile, Satürn-ötesi ilk gezegen olan Uranüs arasında gezinir; bunun anlamı maddesel dünyadaki sınırlı (Satürn) varoluşumuzun (beden) yarattığı acıyı ya da ızdırabı aşarak, ondan özgürleşmektir. (Uranüs) Bunun içinse öncelikle “yaralanabilir” olduğumuzu, “yaramızı” kabullenmemiz ve bize zarar veren veya ızdırap veren yönümüzü bırakmaya gönüllü olmamız gerekir. Kayron-Mars kavuşumu, bahsedilen bu acının dışavurumunun öfkeli ve saldırgan bir şekilde olacağını gösterebilir. Koç’taki Kayron, kendini ortaya koymak, atılganlık ve isteklerinin peşinden gitmekle ilgili bir yaraya işaret eder. İsteklerin peşinden gitmek, kendini ortaya koymak, cesaret etmek ve hatta öfkelenmek ile ilgili bir “suçluluk” veya güvensizlik hissediyorsak, Mars-Kayron kavuşumu, istekleriniz veya arzularınız olmasında, bunların peşinden gitmekte, kendini ortaya koymakta ya da bazen sınırlarınıza müdahale edildiği için öfkelenmekte hiçbir sorun olmadığını vurguluyor. Burada önemli olan bu durumların içinizde yarattığı öfke, suçluluk, güvensizlik vb. duyguları tanımak ve sırf kendiniz olmakla veya isteklerinizin peşinden gitmekle de kimseyi incitmeyeceğinizi bilmektir. Ertelediğiniz bir konuyu başlatmak veya o konuda inisiyatif almak, istekleriniz için eyleme geçmek veya size zarar veren birşeyi def etmek ve “hayır” demek, bu açıya verilecek verimli bir yanıt olabilir…
Gözde Kara
