Ünlü Fransız düşünür, yazar ve aktivist J.Paul Sartre 21 Haziran 1905’te, Paris, Fransa’da doğdu. 20.yüzyılın en etkili filozoflarından, yazarlarından ve entelektüellerinden biri olan Sartre, Varoluşçuluk (Egsistansiyalizm) akımının öncüsü olarak tanınır. Özellikle bireysel özgürlük, sorumluluk ve insanın kendi anlamını yaratma zorunluluğu üzerine geliştirdiği düşüncelerle felsefe tarihine damgasını vurmuştur. Sartre’ın doğum haritasında İkizler vurgusu güçlü (Güneş/Merkür/Pluto İkizler’de). İkizler mevsiminden geçerken, bu burcun entelektüel doğasına yaraşır bir figür olan Jean-Paul Sartre’a kısaca bakalım.
Rasyonel aklı, zihinsel çevikliği, öğrenmeye olan tutkulu ilgisi ve her zaman “neden?” sorusunu soran sorgulayıcı zihniyle Sartre, güzel bir İkizler portresi çizer. Şüphecilik-sorgulayıcılık (İkizler) onun düşünsel itici gücüydü; dünyayı anlamak, çözümlemek ve yeniden tanımlamak istedi…İkizler arketipi çeşitliliği sever ve çoğu zaman birden fazla alanda üretim yapar. Sartre da yalnızca filozof (Yükselen Yay) değil; aynı zamanda romancı, oyun yazarı, eleştirmen ve politik figür olarak çok yönlü bir düşünürdü. Bu çok yönlülük tam anlamıyla İkizler doğasına uygundur…

Sartre, düşüncenin sınırlarını zorlayan bir zihin ve merakın peşinden gitmekten asla vazgeçmeyen bir ruhtu. Sartre, 20. yüzyılın ‘özgün’ bir entelektüel tanımlamasının temsili kabul ediliyor. Yükselen’indeki Uranüs, zaten dünyaya yaklaşımında bilinen modellerden farklı, ‘özgün-farklı’ bir yol izleyeceğini gösteriyor. Ayrıca, İkizler’deki Güneş ve Merkür, burç dışı da olsa, Oğlak’taki Uranüs’e karşıtlık yapıyor. Sartre, kendisini bir ‘anarşist’ (Uranüs) olarak tanımlamış ve 1964’te kendisine verilen Nobel ödülünü de reddetmiştir. Bir aydının, çağının dünyasının, insanlarının tanığı ve vicdanı olması gerektiğini savunuyor. Haritada, Balık’taki (3.evde) Güney Ay Düğümü ve Satürn kavuşumu dikkat çekici. Satürn, ‘sosyal’ bir gezegen olarak Balık’ta, kolektifin/toplumun problemlerine/ızdıraplarına karşı duyarlılılık ve sosyal konularda sorumluluk verir. Sartre da, toplumdaki aydının rolü konusunda, hem teorik hem de pratik anlamda ‘rol model’ oluşturur. Ayrıca, Ay’ının da özgürlüğün ve bireyliğin burcu olan Kova’da (yine akıl/teorilerle ilgili bir burçta) olduğunu görüyoruz.
Sartre’ın İkizler’de 29 derecedeki (anaretik-yıkıcı) Güneş’i de oldukça önemli. Güneş, egomuzun ve varoluşumuzun simgesi. Ünlü düşünür, Varoluşçuluk akımının öncüsü olarak, insanın varoluşu ve bireyliği konusunda da sıra dışı ve kendinden önceki düşünce sistemlerine aykırı bir yol izlemiştir. (Bu konuda yazarın en dikkat çekici kitabı ‘Varlık ve Hiçlik’). Bireysel kimliğimiz, özümüz, bilinçli yönümüz ve ne olduğumuz konusunda Sartre bir hayli derine iner. Burada İkizler’de 29 derecedeki Güneş bir anlamda düşünsel (İkizler) ve varoluşsal (Güneş) sınırları zorlayan ve eski kalıpları yıkan bir sembole sahiptir. Olağan dışı olmayı, zamanın ötesinde düşünmeyi ve hatta bu uğurda gerekirse yalnız yol almayı kabul eder. Sartre 2. Dünya savaşı sırasında Fransız ordusunda meteorologluk da yapmıştır (Haritada hava elementi vurgusu – İkizler/Kova). Ayrıca, yine dönemindeki ünlü feminist yazar ve filozof Simone de Beauvoir ile hem entelektüel hem de romantik bir ilişkisi olmuştur. Sartre’ın haritasında, ortalık/evlilik evinde (7.ev) İkizler’deki kümeleşme (stelyum) dikkat çekici (Özellikle kişisel gezegenler Güneş/Merkür burada). Bu konumlanma, kişinin karşı cins ile olan etkileşiminde veya yakın ilişkilerinde, fikir/bilgi alış verişini, konuşmayı ve tartışmayı sevdiğini gösteriyor (Düşünsel-Felsefi İlişki/Yay-İkizler). Kişiyi birçok anlamda geliştiren ve bilgilendiren bir iletişim zemini önemli oluyor…Haritada kendi yöneticiliğinde olan İkizler’deki Merkür, hem Sartre’ın ‘güçlü’ zihinsel becerilerini temsil ediyor hem de partneri (Merkür 7.evin yöneticisi) Simone de Beauvoir’ı simgeliyor. Sartre, kendi fikirlerini ve felsefesini aslında kendisi gibi bir düşünür olan partneri ile birlikte pekiştiriyor…
Yazan: Gözde Kara
@astrolog_gozdekara