GÜNEŞ BALIK BURCUNA GİRİYOR…

“İnsan, bizim evren diye adlandırdığımız bütünün bir parçasıdır ve zaman ve mekan ile sınırlanmıştır; kendisini, düşüncelerini ve duygularını sanki evrenin geri kalanından ayrıymış gibi deneyimler ve bu bir çeşit optik yanılgıdır. Bu yanılgı, bizi sadece kişisel arzularımıza esir eden ve sadece yakınımızdaki birkaç kişiye şefkat göstermemize neden olan bir hapishane gibidir. Görevimiz ise tüm canlıları ve doğayı bütün güzelliğiyle kucaklayabilmek için merhamet çemberimizi genişleterek bu hapishaneden kendimizi kurtarmaktır.” – Albert Einstein

Güneş, 19 Şubat 2023 itibariyle Balık burcuna giriyor ve 21 Mart 2023’e kadar burada ilerleyecek. Balık burcu, değişken bir burç olması bakımından değişen koşullara adapte olma ve yaşamın akıntısına karşı kürek çekmektense onunla birlikte hareket etme eğilimindedir. Su elementinden olması ise, Balık’ın bilinç dışı temalara, duygulara ve kimsenin göremediği yaşamdaki ‘alt’ akıntılara karşı duyarlı olmasına işaret eder. Balık’ın arketipleri, Kurtarıcı/Kurban, Mistik, Hayırsever ve Şair’dir. Yaşam/varoluş amacını, kimlik duygusunu, ve istekleri gösteren Güneş, Balık burcunda bu amacı ve isteklerini gerçekleştirmek üzere ilerlerken öncelikle ‘kimlik bunalımı’ yaşama eğiliminde olabilir. Balık’ın yaşam amacı ve isteği, egosal istekleri, bilinçli aklının kendisine dayattıklarını ‘aşmak’, yaşamın akışına ve kendisine getireceklerine güvenmektir. Bu amaca giderken Balık iki şekilde sorun yaşayabilir. Öncelikle kişinin aslında kim olduğu, ne istediği konusunda belirsizlik/kafa karışıklığı, sınırsızlık (kendi sınırlarıyla başkalarının sınırlarını ayırt edememek), başkalarıyla ‘bütünleşme’ özlemiyle kendi istekleri ile başkalarının isteklerini ayırt edememek, aşırı duyarlılık sonucu yaşamla mücadele edememek (geri çekilmek), yaşam zorunluluklarından kaçarak bağımlılık geliştirmek (burada her türlü bağımlılığı düşünebiliriz), hayaller/özlemlerle sürüklenmek ve insanları/durumları gerçekçi bir şekilde değerlendirememek (idealize etmek), bu ‘ideal’ olana varmak isterken aşırı özveride bulunmak, aldanmak/aldatılmak, hayal kırıklığına uğramak, başkalarını kurtarmaya çalışırken kurban durumuna düşmek veya çaresizlikle sürekli kurtarılmayı beklemek şeklinde görülebilir. Balık sınırsız ve dolayısıyla ‘korunmasız’ olduğu bu modelde, aşırı hassastır ve yaşamın/ insanların olumsuz etkilerine de çok açıktır. Aynı zamanda kendisi de, ne yöne gideceği belli olmayan, dağınık, unutkan ve girdiği her ortamın rengini alan bir bukalemun gibi davranabilir.

Diğer şekilde Balık, kendisine aşırı katı sınırlar çizip çok ‘gerçekçi’ olabilir. Bu modelde ise, sürekli akıntıya karşı kürek çeken, yaşama kendi isteklerini dayattığında her seferinde hayal kırıklığına uğrayan birisine dönüşebilir. Balık’ın burada yapması gereken hem kendini koruyan (gerektiğinde kapanan) hem de yaşamda ilerlemesini sağlayan (gerektiğinde açılan) esnek sınırlarla yaşamaktır. Aşırı sınırsızlık da çok katı sınırlar da işe yaramaz. Balık burcunun temaları, merhamet/şefkat duygusu, empati, anlayış, yaşamda her şeyin aslında ‘bir’ olduğunu hisseden derin bir kavrayış, sezgi, özveri, kendini adama, yardımseverlik ve yaşamın ‘sözsüz’ konuşan yanını yani, sembolleri, ilhamı, şiiri ve gizemi kavrayabilen bir vizyondur (görme/önsezi). Balık, yaşama ve aslında ‘kaosa’ karşı kabullenicilik geliştirdiğinde olumlu özelliklerini kullanmaya başlar. Kabulleniciliğin anlamı, illüzyonların/hayallerin gözünüzü karartmasına meydan vermeden, bir şeyi/bir insanı/bir durumu olduğu gibi, ‘saf haliyle’ görmek ve radikal bir şekilde kabullenmektir. Böylece Balık, kendini kandırmadan, kendisine zarar veren şeylere daha kolay sınır çizip gerekli adımları atabilir…

Güneş’in Balık burcuna girmesinden bir gün sonra, Balık’ta bir Yeniay da gerçekleşiyor (20 Şubat’ta). Bu Yeniay’da Balık vurgusu ve su elementi vurgusu (Güneş-Ay-Neptün ve Venüs burada) oldukça etkili. Dolayısıyla adaptasyon, esneklik ve kabullenicilik gibi özellikleri ifade etmek kolaylaşabilir. Akıntıya karşı kürek çektiğimizi hissettiğimiz yerlerde, geriye çekilip biraz daha ‘kontrolü’ bırakma ve yaşama güvenme eğiliminde olabiliriz. Yeniay haritasında, özellikle 29 derecedeki, yani ‘yıkıcı’ (anaretik) derecedeki Venüs dikkat çekiyor. (Venüs, Yeniay’dan yaklaşık bir saat sonra ‘zararda’ olduğu Koç burcuna giriyor). Bu son derece, dişil prensiple, yani ‘dişil figürlerle’ olan problemlere veya kendi gerçek değerlerimizi sorgulatan maddi/manevi krizlere işaret edebilir. Yeniay’ın geleneksel düzenleyicisi olan Jüpiter’in Koç’ta ilerlediğini düşünürsek, bu Yeniay, bazı konuları veya kendimizi iyileştirmek üzere inisiyatif aldığımız ve kendi inandığımız şeyler konusunda cesaretle ilerlediğimiz bir dönemi gösterebilir…

Gözde Kara©
@astrolog_gozdekara