15-21 ŞUBAT HAFTASI

Bu haftaya geri hareketteki Merkür ile Jüpiter arasındaki kavuşumla (Kova’da) başlıyoruz. Bu açının ilki 11 Ocak’ta Merkür ileri hareketteyken gerçekleşmişti; ikincisi 15 Şubat’ta ve sonuncusu ise 5 Mart’ta gerçekleşecek. Jüpiter’in açı yaptığı bu zamanlar, yaşamdaki olaylara/problemlere daha geniş bir bakış açısıyla bakmanın, kavramanın ve anlamlandırmanın kolaylaştığı dönemler olabilir. İletişim kurduğumuzda fikirlerimiz/değerlendirmelerimiz başkaları tarafından desteklenebilir; sözlerimiz/tavsiyelerimiz ile biz de başkalarına yardımcı olabiliriz. Uzlaşmanın, işbirliğinin ve uyumun kolaylaştığı bu zamanlar, sağlıklı kararlar almak ve iyi planlar yapmak için güzel bir zemin gibi düşünülebilir. Bu açı, öğrenmenin de önemine işaret eder. Önünüzdeki bir sorunu çözememe ya da aşırı karamsarlığa kapılma nedeniniz, zihninizi yeni bir olasılığa açamamaktan, fırsatları görememekten veya o konuyu yeterince anlamanızı/anlamlandırmanızı sağlayacak bilgiye sahip olmamaktan kaynaklanabilir. Bu açı, ‘zihninizin ufkunu’ açmanızı ister. Bu açı, üç defa gerçekleşeceğinden, geçen ayın ortalarından itibaren şimdiye kadar düşündüğünüz veya günlük trafiğinize aşırı derecede etki eden konuları şöyle bir masaya yatırabilirsiniz. O konuda kendinize zarar verecek şekilde abartıya mı kaçtınız yoksa üşengeç davranarak sürekli birşeyleri ertelediniz mi? Bu kavuşum, bu iki uç durumdan hangisindeyseniz, o durumu dengelemek için iyi bir fırsat olabilir.

Bu hafta Kova’daki Satürn ile Boğa’daki Uranüs arasındaki kare açı da kesinleşecek. Bu açının etkisini geçen haftadan itibaren almaya başladık ve bu etki Mart’ın başına kadar devam edecek. Bu açı, bu yıl Haziran’da/Aralık’ta tekrarlanacak ve bu iki kolektif gezegen, neredeyse bu yılın ‘ana temasını’ belirleyecek. Bireysel ve toplumsal anlamda, eski artık işe yaramayan fikirleri/kalıpları yıkmak (Uranüs) ve yerine yenilerini ‘zamanla ve çabayla’ koymakla (Satürn) ilgili deneyimler bizi bekliyor. Değişime, öncelikle içsel boyutta kendini açmak, esneklik kazanmak, zamanla elde ettiğimiz, bizim için hala değerini/geçerliliğini sürdüren şeylere sahip çıkarak, gereksiz/sınırlayıcı olan şeylerden özgürleşmek ve bizi koruyan/sağlıklı sınırlarla da (Satürn) ilerlemek önemli. Uranüs yeniliği ve devrimi getirirken, bunun nasıl ve ne kadar sürede olacağını ise Satürn belirleyecek. 18 Şubat’ta Güneş Balık burcunda ilerlemeye başlayacak. Güneş’in değişken bir su burcuna girmesiyle birlikte, gökyüzündeki ‘inatçı’ sabit vurgusu da azalmaya başlayacak. Ayrıca, maddi dünyaya (Boğa) ve salt akla/mantığa (Kova) vurgu yapan toprak/hava elementi enerjisi de kırılacak. Sezgisellik, duygusallık, hayatın ‘akışına’ ayak uydurmak ve yaşamı olduğu gibi kabullenmek gibi temalar önem kazanacak. Güneş’in bir su burcuna girmesiyle, çok katılaştığımız alanlarda yavaş yavaş çözülmeye ve yumuşamaya başlayacağız.

20 Şubat’ta Venüs (Kova) ile Mars (Boğa) arasındaki kare açı kesinleşecek. Sevginin ve iştahın gezegeni Venüs’ün 28 Ocak’tan beri oldukça fazla tetiklendiğini hesaba katarsak, Kova’dan çıkmadan önce yapacağı bu son kare açıyla, parasal konular ve ilişkilerle ilgili ‘eski’ problemleri ‘çatışma/anlaşmazlık/ani kayıplar’ kanalıyla yeniden önümüze getirebilir. Özellikle sonunu çok merak ettiğiniz birşeyin, oldukça dramatik bir şekilde sonuçlanması veya konuyu ne pahasına olursa olsun çözmek üzere harekete geçmek söz konusu olabilir. Venüs-Mars açısı, bir süredir hissedilen bu gerilimin çıkış noktası olabilir. Venüs, bundan sonra 25 Şubat’ta yüceldiği Balık burcuna girecek ve bahsettiğim su elementi temasını güçlendirerek ‘ılımlı’ olduğu bir pozisyonda ilerleyecek. Bu haftanın sonunda 21 Şubat’ta ise Merkür yeniden ileri hareketine başlayarak, 30 Ocak’tan beri yaptığımız değerlendirmelerin/çalışmaların sonuçlarını uygulamaya koymak ya da yeni kararlar almak konusunda bizi yoklayacak. Şubat sonu ve Mart ayının başlamasıyla birlikte, Balık burcu vurgusunu da hissetmeye başlayacağız. Mars’ın İkizler’e (4 Mart) ve Merkür’ün Balık’a (16 Mart) geçmesiyle birlikte, esnemek, uyum sağlamak ve adaptasyon gibi konular da kolaylaşacak. İkizler-Yay’daki ay düğümlerine de etki edecek bu gezegenler, sabit burçlardaki açıların ve özellikle Satürn-Uranüs karesinin getirdiği baskılayıcı ve zorlayıcı enerjiyi biraz da olsa dağıtmamıza, olayları hazmederek esnememize neden olacak ‘kısa bir öğrendiklerini tekrar etme ve kavrama’ molası gibi düşünülebiliriz

Gözde Kara