VENÜS-SATÜRN KAVUŞUMU

6 Şubat 2021’de Kova’da Venüs-Satürn kavuşumu gerçekleşiyor. Venüs, neleri sevdiğimizi, nelere değer verdiğimizi ve dünyayla/yaşamla nasıl ilişki kurduğumuzu simgeleyen gezegendir. Satürn ise, sınırları, baskıyı, disiplini, sorumluluğu, sıkı kuralları/standartları, otoriteyi, çabayı, gerçekliği, güvenliği, ciddiyeti, istikrarı, zamanla gelen başarıyı ve bilgeliği temsil eder. Dokunduğu gezegenin ifadesine ‘baskı’ uygular ve o konuda kişiye problem çıkaracak koşullara sebep olarak o prensibin ifadesini ‘zor yoldan’ (üzüntüyle/kayıpla) zaman içinde ‘adamakıllı’, yani kalıcı bir şekilde öğretir. Gezegenler, açılarla temasa geçtiklerinde, kendi temsil ettikleri konularda da birbirlerine etki ederler, sanki bunları birbirlerine anlatmaya çalışıyor gibidirler… Venüs-Satürn kavuşumunda, Venüs sınırları, disiplini, kuralları, güvenliği, istikrarı, sorumluluğu ve bağlılığı arzular; bunlara değer verir. Değerlerini ve arzularını gerçek yaşama geçirmek ister. Bu sevdiği konuları, Satürn ile kontakta olduğundan hemen uygulamaya koyması da mümkün olmaz. Sevgi, uyum, barış ve uzlaşma gibi Venüs’e özgü konularda, hem içten içe yetersizlik/korku hisseden hem de anteramansız olan Venüs, bu yetersizliğini telafi etmek için önce ‘sevgi konusunda’ çok iyiymiş gibi davranır. Bunun anlamı, kişinin sürekli kendi sınırlarını ihlal ederek, özdeğer duygusunu hiçe saydığı durumlara girmesi ve dünyayla kurduğu her ilişkide kendi içindeki ‘sevgisizle’ karşılaşmasıdır. Bunun sonucunda, karamsarlık ve depresyon gelir. Kişi Satürn’e özgü olarak, acıyla, kayıpla ve ‘zamanla’ özdeğer duygusunu, özsevgiyi, kişisel/sosyal sınırları ve otokontrolü öğrenir. ‘Boyumun ölçüsünü aldım’, ‘Bir daha buna izin vermeyeceğim’ veya ‘Buraya kadarmış’ dediğimiz konular, aslında Satürn’ün bizi sınırlarımızı belirmeye veya bazen de haddimizi bilmeye zorladığı konulardır. O konuda bize hem insani sınırlarımızı hatırlatır hem de bu sınırlama sürecinde, kendi değer yargılarımızı, standartlarımızı ve bizim için nelerin önemli olduğunu belirlemeye zorlar. Kişi ‘kendi doğasıyla’ uyumlu değerleri ve standartları belirlediğinde, hem kişisel sınırları otomatik olarak çizilir hem de ‘kendi otoritesi’ olarak yaşamda arzularını ve hedeflerini gerçekleştirebilir.

Kendimizi gerçekçi bir şekilde anlama bilgeliğine erişene kadar, Satürn temasları, yaşamda dışsal bir otorite/dayatma (Otoriter/katı birisi, baskıcı bir öğretmen, sevgisiz/ katı bir insan, zorlu bir koşul/sınav, zamanlama sorunları, engeller vs.) şeklinde tezahür eder. İçeride olan değersizliği, terkedilme/reddedilme korkusunu ve yalnızlığı, bu duyguları bize sürekli hissetiren insanlar ve yaşam durumları kanalıyla deneyimleriz. Bu kavuşumda Satürn güçlü çünkü Venüs’ün düzenleyicisi; o yüzden dikkatimizi vereceğimiz şeyler, ölçüsüz gittiğimiz şeylere kısıtlama getirmek (yemek/para/zevkler vs), bizim için önemli insanlara/şeylere/hedeflere yönelmek, bize zarar veren unsurlara ‘hayır’ demek, istediğimiz uyum ve barış ortamını sağlamak için çaba sarf etmek, ilişkilerde güven tazelemek, bağlı hissettiğimiz insanlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek, bütçeyi düzenlemek, tasarruf yapmak ve yaşamı sadeleştirmek olabilir. Bu kavuşumun ertesi günü (7 Şubat’ta) Venüs–Uranüs (Boğa) karesi gerçekleşecek. Venüs’ün kendi yöneticileri Satürn (geleneksel) ve Uranüs (modern) ile yaptığı bu açılar, ‘bağlılıklarımızı’, özel yaşamımızı, finansal/profesyonel gidişatımızı, parayı/zamanı nasıl değerlendirmemiz gerektiğini sorgulatacak beklenmedik deneyimleri önümüze getirebilir. Yaşamımızdaki eski-yeni, değerli-değersiz ve önemli-önemsiz ayrımını oldukça net anlayacağımız bir şubat ayı bizi bekliyor…

Gözde Kara